Bugün, 16 Nisan 2024 Salı
Bizim meslektaşlarımızın bir çoğu siyaseten görüşlerini ve fikirleri açık ve net bir şekilde ortaya koymazlar.
Nedenine gelince Söz uçar, Yazı kalır.
Yarın iktidar değişir.
Yazdıklarımızı önümüze koyarlar.
Bize bedel ödetirler.
Mantığıdır.
Çünkü bu ülkede öyle gazeteci ve yazar çizerler var ki; Öğlene kadar İktidar Partisinde, öğleden sonra Muhalefet Partisinde, akşamı da diğer muhaliflerin arasında geçirirler.
Ne oldukları belli olmasın,
Her yana gülücükler,
Yanı Maymunluk,
Yani Riyakarlık,
Yani Münafıklığın ta kendisini yaparlar.
Bunların her siyasi partide sözleri muteberdir.
Onu da yeri gelmişken belirtmek isterim.
Belediyelerde her partiden meclis üyeleri ile çok muhteşem diyaloglar kurarlar.
Kısacası bunlar yanar döner.
Gününü gün ederek değirmenlerini döndürenlerdir.
Rabbim kimseyi o sıfatlardan eylemesin.
Kim ne yaparsa, yapsın.
Kim ne yazarsa yazsın.
Umurumda değil.
Memleketim Erzurum da bir ay güzel bir Ramazan ayı geçirdik ancak sanal alemde paylaşımım dan rahatsız olan bir veya birden fazla zevat beni arayacak kadar yüreği olmayan yüreksizler benim arkadaşımı can ciğer dostumu arayarak bana aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar.
Vay halinize..
Yazık size acıdım.
Keşke dostum bana bütün yalvarmalarıma rağmen vermediği o isminizi verse de ben sizleri bir arasam da karın ağrınız nedir bir bilse idim.
Şimdi açık ve net söylüyorum.
Ülkemin göklerinde al bayrağımın dalgalanmaya devam etmesi içi,
Ülkemin minarelerinde ezan sesinin kesilmemesi için,
Ülkemin her renk ve farklı dillere sahip milleti içim,
Ülkemin sıhhat ve selameti için,
Ülkemde yaşayan bütün halkların kardeşliği için,
Ülkemde yeşeren sevgi çemberinin dalga dalga yayılması için,
Ülkeme umudunu bağlamış bütün dünyada yaşayan mazlumlar için,
Ülkemde ki bütün gençlerin geleceği için,
Filistin`de Gazze`de medet diye bağıran bebeler için,
Irakta yaşayan Türkmen kardeşlerim için,
Doğu Türkistan`da ki kardeşlerimin selameti için,
Kırımda yaşayan kardeşlerimizin iniltisine koşmak için,
Myanmar ve Somali`de yatağa aç giren kardeşlerimiz için,
Mısır ve Suriye`de yaşanan zulme dur diyebilmek için,
Yahudi İsraile ``İsrail bir Terör devletidir.`` diyebilecek kadar yürekli olmak için,
Afganistan`da ve Pakistan da yaşayan mazlumlara bir damla Su olabilmek için,
Ülkemde Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut fark etmez. Dili, dini mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun ``İnnemel mû?minûne ihvetun`` bütün Müminler kardeştir. Kardeşçe yaşamak için,
Kısacası;
Tek vatan için,
Tek Bayrak için,
Tek Devlet için,
Tek Millet için,
Bir olmak, İri olmak, diri olmak ve hep beraber büyük Türkiye için,
Yeni bir Türkiye ve Yeni bir Dünya için,
Benim 10 Ağustosta ki oyum Sayın Başbakan ve Cumhurun yeni Başkan adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan`a dır.
Oyum Rahmeti Rahmana kavuşmuş Annesi Tenzile Annenin Ak sütü gibi kendisine helaldir.
Helaldir.
Çünkü; Benim ülkem ve bu aziz millet 50 yılda 60 yılda görmediği hizmetleri 10 yılda görmüştür.
Şimdi birilerinin karın ağrısı olacaktır.
Onlara tavsiyem bu ülkede artık 24 saat hizmet veren hastaneler ve ilacınızı hemen alabileceğiniz eczaneler emrinize amadedir.
Tedavi olabilirsiniz.
Eğer sizler ve sizleri temsil eden siyasetçiler bu on yılda ülkeme yapılanları yaptılar da ve yahut kalkıp bir kere olsun Dünyada ki bir mazlum Müslümanın acısını yüreğinde hissederek Kafir, Yahudi, Siyonist ve Terörist İsrail dedilerse.
Yağmasalar da bir kere olsun gürlediler ise bana ispat edin.
Vallahi de, Billahi de;
Ellerinizi değil, ayaklarınızı öpeceğim.
Oyumu, canımı ve bütün mal varlığımı size feda edeceğim.
Ama yok işte.
Sonuç olarak inşallah Cumhur 10 Ağustos`da kendi Başkanını seçecek.
Rabbim bu seçimlerin ülkemize, Milletimize ve alemi İslama hayırlara vesile eylesin inşallah.
Ha şunu da demeden bitirmeyeyim.
Biz geçmişte bedeller ödedik.
Bu yazınında bedeli neyse öderiz.
Kimse meraklanmasın.
Bizde Riyakarlık, Melunluk ve Maymunluk yoktur.
Oyumuz da, Rengimiz de bellidir.
Elhamdülillah.
Rabbim bir emanet can vermiş.
Hesabını soracak ta canı veren Rabbimdir.
Başkası da bu bedenin hesabını soramaz..
