Tarih: 03.12.2013 13:06

Türklüğü inkar etmek en şiddetli ırkçılık

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

"Türkiye AKP ile birlikte yakın coğrafyadaki bütün iddialarını kaybetmiştir. Erdoğan'ın iş olsun kabilinden gürlemesi, kuru diklenmeleri hiçbir fayda sağlamamıştır. Türkiye bölgesinde hafife alınan bir ülke haline gelmiştir. Ülkemiz 4 taraftan ihanet çemberine alınmıştır.

Kürdistan'ın çatısı örülmekte, Erdoğan ise Barzani ile petrol anlaşması yapma derdindedir. Türkmen kanı üzerinden süren enerji pazarlıklarının kime ne yararı dokunacaktır. Erdoğan enerjiye karşı ne vaadetmiştir? Hangi milli menfaatleri gözden çıkarmıştır. Petrol bahanesiyle Kürdistan'ın mayası çalınmaktadır. Başbakan peşmergeye duyduğu sevginin onda birini Türkmenlere göstermemektedir.

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Engelli olmak kusur ve acizlik değildir. 9 milyon engelli yurttaşımızı kendimizden bir parça görmedikten sonra her sözümüz havada kalacak, inandırıcı olmayacaktır. Hiç kimseye ikinci sınıf insan muamelesi yapılmamalıdır.

5 Aralık'ta kadınlar seçme ve seçilme hakkı elde etmiştir. Devrin özellikleri göz önüne alındığında Bu reform az görülür bir gelişmedir. Kadına şiddet otomatiğe bağlanmıştır. Kadını hedef alan davranışların üzerine gidilmelidir.

30 Mart 2014'te yapılacak mahalli idareler seçimleri yaklaşmaktadır. Demokratik yarışın adaletli, ahlaklı ve şaibesiz geçmesi temennimizdir. İnancım odur ki; kötü geçmişe vurulacak bir kelepçe olacaktır. Türkiye'nin AKP zülmünden kurtulmak için 30 Mart'ı çıkış kapısı olarak görüyoruz. 30 Mart, Cumhurbaşkanlığı seçiminin provasıdır. Devletin bütün imkanlarını siyasi çalışmalarına seferber etmektedir. Başbakan'ı korku sarmıştır. Başbakan'ın her konuşması panik işaretleriyle doludur. Türk milleti geleceğini tayin etmek için sabırsız.

Seçimlere az bir süre kalmışken demokratik kurallar herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Özellikle YSK'nın aldığı karar yanlıdır. Seçimlerde aday olacak hükümet üyelerinin görevden ayrılmalarına lüzum görülmemiştir. Bu ucube bir karardır. Bakanların koltuklarından ayrılmamaları ahlaken sorunlu bir durum doğuracaktır. Demokratik ahlaka kara çalmaktır. YSK bu kararı alırken telkin, tavsiye almış mıdır? Başbakan Erdoğan aday olan bakanların derhal istifasını istemelidir. YSK kuşkulu kararından geri dönmelidir.

Türklüğü inkar etmek en şiddetli ırkçılık ve düşmanlıktır. 'Türk dediğin bir sentezdir ve Türk diye bir ırk yoktur' diyerek ağaç kovuğundan çıktığını, cami avlusunda bulunduğu, nüfus kütüğünü Kandil'deki mağaralara yazdırdığını zımnen kabullenen, tescilli ve markalı Türk hasımlarına unvan veren, mevki kazandıran ve oraya buraya saldırtan; Başbakan'dır."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
4745585657