CHP-MHP Seçim İttifakı Başladı!
Yaklaşan yerel seçimlerde oldukça bariz bir şekilde CHP - MHP
işbirliğine şahit olacağız. Bu işbirliğinin temel amacı ve motivasyonu
sadece belediye başkanlıklarını almakla sınırlı kalmayacak. 2014 yerel
seçimlerinin hemen ardından başlayacak ve ilk defa halk tarafından
seçilecek cumhurbaşkanı seçim sürecinde AK Parti'ye karşı bir blok
oluşturmayı da hedefleyecek..."
O günler geldi...
Açıkça ilan edilip "seçim ittifakı" olarak adı konmamış olsa da, CHP ve MHP pek çok yerde ortak hareket etmeye başladılar.
Bırakın diğer illeri, İstanbul ve Ankara'ya yönelik yerel seçim stratejileri bile bunun en bariz göstergesi.
Daha önce defaatle bu köşede, açık ara MHP'nin güçlü olduğu yerlerde
CHP'nin, CHP'nin güçlü olduğu yerlerde MHP'nin düşük profilli aday
göstererek diğerini örtülü bir şekilde destekleyeceğinin altını çizdik.
Örneğin, her parti için seçimin tacı olabilecek İstanbul gibi muhteşem
bir şehirde MHP'nin belediye başkan adayı olarak sahaya sürdüğü Rasim
Acar ismini daha önce duymuş muydunuz?
Düşünün ki, mesleği gereği seçim kampanyalarıyla hem akademik hem de
profesyonel anlamda ilgilenen biri olarak, MHP'nin İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkan adayı açıklandığında adını Google'a yazıp, 'yahu bu da
kim?' diye bakma gereği duydum.
31 Temmuz / 18 Eylül tarihleri arasında 13 farklı yazı halinde bu köşede
kaleme aldığımız "Partilerin yerel seçim stratejileri" başlıklı yazı
dizisi sırasında; 'MHP İstanbul'da düşük profilli bir aday çıkararak,
CHP'nin adayı olması beklenen Mustafa Sarıgül'e örtülü destek verecek'
yazdığımızda, MHP yönetimindeki dostlar da arayarak 'böyle bir şey
imkansız' demişlerdi.
Rasim Acar ismini değil sadece ben, MHP'nin yönetim kadrosundaki isimlerinin pek çoğunun da daha önce duyduklarını sanmıyorum.
Nitekim Ankara'da da benzer bir olayı yaşıyoruz.
CHP, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için, MHP'li eski Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş'la temas halinde.
Hatta parti yönetiminden bazı isimler Mansur Yavaş'la el sıkıştılar.
Süreç, Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi ile son bir görüşme yaparak ismini
açıklamasına doğru hızla ilerliyor. Siyaset kulislerinde uzun süredir
konuşulan bu ittifakta geriye sadece prosedürlerin kaldığı iddia
ediliyor.
Eğer çok büyük aksilik olmaz ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu parti
içinden gelebilecek bugüne kadar gördüğü en büyük tepki ile karşılaşıp
geri adım atmak zorunda kalmazsa, bir önceki seçimde Ankara'da MHP adayı
olan Mansur Yavaş'ı, önümüzdeki günlerde CHP'nin Ankara Büyükşehir
Belediyesi Başkan adayı olarak göreceğiz.
Şu satırlar, bu köşede kaleme aldığımız ve Ankara'da partilerin kimleri
aday gösterilebileceğini aktardığımız 21 Ağustos tarihli yazımızdan;
"MHP'nin Mansur Yavaş'ı aday yapmayacağının kesinleşmesi durumunda,
CHP'nin kendisine adaylık teklifi götürmesi seçenekler arasında. Bu
durumda CHP, geleneksel CHP oyları dışında, MHP'li seçmenlerden Mansur
Yavaş'a gidecek oyları da devşirme ve bu konuda bir rüzgar
oluşturulabilirse diğer seçmen kesimlerinden de oy alarak Melik Gökçek'i
seçim yarışında zorlama arayışında olacak."
Zorlar mı? Zorlayabilir....
İyi bir kampanya her zaman sonuç verir.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi, sadece bir gazeteci değil, mesleği
gereği seçim kampanyalarıyla hem akademik hem de profesyonel anlamda
ilgilenen biri olmama rağmen, şu satırları yazarken, 'yahu MHP Ankara'da
kimi aday göstermişti?' diye sorma gereği duyuyorum. Bu sorunun
cevabını da, Google'a girip MHP Ankara'da kimi aday göstermişti diye
bakmadan bilmem imkansız görünüyor.
Biz kendi bildiğimizi bazen herkes biliyor sanırız. Şu satırları okuyan
okuyucularımızdan yüzde en az 70'inin de MHP Ankara'da kimi aday
göstermişti sorusuna bir çırpıda cevap verebileceğini düşünmüyorum.
Bizim gördüğümüz bu tabloyu MHP liderinin görmemesi mümkün mü?
Elbette değil.
Açıkça ilan edilip "seçim ittifakı" olarak adı konmamış olsa da, CHP ve
MHP pek çok yerde ortak hareket etmeye başladılar. Bu durum 2009
seçimlerinde pek çok yerde denenmiş ve oldukça başarılı sonuçlar
vermişti. (Örneklerini buradan okuyabilirsiniz?)
MHP ile CHP, 2006 yılında başlayan Cumhuriyet Mitingleri'nden bu yana
giderek ortak ses hale gelen ulusalcı damar nedeniyle giderek pek çok
konuda benzeşmeye başladılar. Sorulduğunda MHP yetkilileri bunu kabul
etmek istemese de, ortaya çıkan sonucun bu olduğu gerçeği değişmiyor.
Konuya devam edeceğiz.