G-4SVPJCLT0J
AK Parti´nin referandum sürecini koordine eden ismi AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanı Yıldız Seferinoğlu, sahada en çok karşılaşılan ve kendilerinden cevabı istenen soruları sıralayarak, onlara verilecek yanıtları tek tek belirledi. Tüm Türkiye´deki il SKM´lerine gönderilen "10 soru-10 cevap"ta, sistem değişikliğinin gerekçeleri, siyasi yönleriyle tüm açıklığıyla anlatıldı.
1. Kriz ve kaos bitecek istikrar gelecek
Sistem değişikliğine ne gerek vardı?
- Mevcut sistem iyi işlemeyip kriz ve kaos üretiyor.
- Siyasi istikrarsızlıklar, sık sık hükümet değişikliklerine (Ortalama 17 ayda bir), milletvekili pazarlıklarına ve Güneş Motel olayı gibi hadiselere yol açıyor.
- Çift başlılığa neden olup devletin tepesinde kavgalara zemin hazırlıyor. Atatürk-İnönü, İnönü-Recep Peker, Korutürk- Demirel, Evren- Özal, Özal-Akbulut, Özal-Mesut Yılmaz, Özal-Demirel, Demirel-Çiller-Erbakan, Sezer-Ecevit, Sezer-Erdoğan örneklerinde olduğu gibi.
- Güçler ayrımı doğru düzgün gerçekleşmiyor. Yasama yürütme tek elde yani yürütmenin elinde toplanıyor.
- Ülke yönetimindeki verimliliği düşürüyor. Hızı ve değişen olaylara intibakı zayıflatıyor. Dolayısıyla dünyanın hızına yetişmekte zorluk çekiliyor ve dolayısıyla önümüze çıkmış bir çok fırsat kaçmış oluyor.
2. Erdoğan için değil ´her doğan için´
15 yıldır iktidardasınız, ne istediniz de yapamadınız?
- Mesele "Biz" meselesi değil, mesele "Türkiye" meselesidir. Değişiklik "Erdoğan" için değil, "Her doğan" içindir.
- Parlamenter sistem, bürokratik oligarşiyi besliyor. Milletin ve milletin seçtiklerinin talep ve beklentileri yer yer bürokratik oligarşinin şahsi, hissi ve gelişigüzel bakış açılarına kurban ediliyor.
- Ahmet Necdet Sezer´in Cumhurbaşkanlığı döneminde, yani iktidarımızın ilk 5 yılında Sezer, 64 yasayı veto etti. Bakanlardan büyükelçilere bir çok kişinin atanmasına karşı çıktı. İşler vekaletle yürütülmeye başlandı. İşte bütün bunlar da adeta Türkiye´nin hızını kesti.
- Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti, Parlamenter Sistemin handikaplarını minimize ederek Türkiye´yi koşturmayı becermiş olsa da, Türkiye´nin daha fazla koşması ve Parlamenter sistemin handikaplardan arınarak sonraki dönemlere ulaşması, istikbalimiz için çok ama çok önemlidir.
3. Diktatörleşmeyi imkansız kılar
Cumhurbaşkanlığı sistemi diktatörleşmeye ve tek adamlığa yol açmaz mı?
- Şu anki sistemde Cumhurbaşkanı hem geniş yetkilere sahip ve hem de sorumsuzdur. Oysa Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı, yargı ve Meclis denetimine açık, cezai sorumluluğu olacak hale getiriliyor. Her konuya ilişkin Yüce Divan yolu açılıyor, Süresi en fazla iki kez seçilebilecek şekilde sınırlandırılıyor.
- Seçilebilmek için en az yüzde 50´den fazla oy almak zorunda kalan, TBMM´nin her konuya ilişkin soruşturma açıp Yüce Divan´a gönderebileceği hatta ve hatta gerektiğinde TBMM´nin kendisiyle birlikte Cumhurbaşkanının da süresini bitirip seçime götürebileceği birinin diktatörleşmesi asla mümkün değildir.
4. Külliye´nin atama sayısı 2 azalıyor
Cumhurbaşkanlığı sisteminde HSYK ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğunun Cumhurbaşkanı tarafından atanacak olması yargı bağımsızlığını ihlal etmez mi?
- Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi´ne atadığı üye sayısında bir artış olmamıştır. Bilakis Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kalktığı için atayacağı üye sayısında azalma (2 üye) olmuştur
- Sanıldığının aksine her gelen Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi üyelerini yeniden seçmemektedir. Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıllığına seçildiğinden, bir Cumhurbaşkanı döneminde azami bir kaç üyenin değişimi ancak söz konusu olabilecektir.
- Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı HSYK´ya 4 üye seçiyordu. Yeni sistemde de sadece 4 üye seçebilecek. Oysa TBMM, mevcut sistemde bir üye dahi seçemezken yeni sistemde 7 üye seçmiş olacak.
5. Yasamayı güçlendirecek
Cumhurbaşkanlığı sisteminde TBMM ve milletvekilleri işlevsizleşmez mi?
- Tam aksine yeni sistemde TBMM, dolayısıyla Milletvekillerinin işlevi son derece artacak. Yeni sistemde yürütme kanun teklifinde bulunamayacak. (Bütçe Kanunu hariç) Kanun teklif etme, değiştirme ve onama işi münhasıran milletvekillerine ait olacak.
- Cumhurbaşkanı ile ilgili soruşturma açma ve gerektiğinde
Cumhurbaşkanını Yüce Divan´a gönderme imkanı yasamayı
prestijli hale getirecek.
- TBMM´nin kendisiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verebilecek olması yasamayı oldukça güçlü hale getirecek.
6. Meclis´i fesih yetkisi yok
Cumhurbaşkanına TBMM´yi fesih yetkisi veriliyor olması sizce doğru olmuş mudur?
- Cumhurbaşkanının TBMM´yi feshetme yetkisi yoktur. Söz konusu olan Cumhurbaşkanı ve TBMM´nin karşılıklı olarak seçimleri yenileme imkanının verilmesidir.
- Cumhurbaşkanı mevcut sistemde belli şartlarla TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verebilirken, TBMM´nin Cumhurbaşkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verme imkanı söz konusu değildi. Artık her biri kendisini de seçime götürecek şekilde yek diğerinin seçiminin yenilenmesine karar verebilecek olup, söz konusu olduğunda tıkanıkları engelleyecek bir denge kurgusu oluşturulmuştur.
7. Gençlerimize güvenmeliyiz
Seçilme yaşı neden 18´e düşürüldü? Milletvekili sayısı neden artırıldı?
- Almanya, Çin, Fransa, Hollanda, İspanya ve İngiltere gibi pekçok ülkede (51 ülke) seçilme yaşı 18 olarak belirlenmiştir. Seçilme yaşının 18-25 arasında belirlendiği ülke sayısı 178´dir (Tüm ülkelerin %93´ü). Dünya 18 yaşındaki gencine güvenirken, biz güvenmemezlik yapamayız.
- Seçmek seçilmekten daha önemlidir. Seçme hakkı verip, seçilme hakkı vermemek hem bir çelişkidir hem de gençliğimize haksızlıktır.
- Mevcut sistemde kanun tekliflerinin yüzde 98´i Bakanlar Kurulu´ndan Kanun Tasarısı şeklinde Meclis´e geliyor. Milletvekillerinin imzasıyla Meclis´e gelen kanun teklifi oranı sadece yüzde 2 kadardır. Oysa yeni sistemde yüzde 100´nü milletvekilleri gerçekleştirecek olduğundan daha fazla sayıda milletvekilinin olması da bir ihtiyaçtır.
- Fransa´da 72 bin, İtalya´da 64 bin, İngiltere´de ise 45 bin kişiye bir milletvekili düşmektedir. Avrupa Birliği ortalaması ise 54 bindir. Oysa Türkiye´de 143 bin kişiye bir milletvekili düşmektedir.
8. Tek oyun kurucu millet olacak
Sistem değişikliğinin vatandaşa yansıması nasıl olacak? Millete ne faydası var?
- Millet tek oyun kurucu olacak. Yürütmenin şekillenmesi, bir kısım güç odaklarının isteği ile değil direkt milletin isteğiyle gerçekleşecek.
- Kriz, kaos ve belirsizlikler geride kalacak. Durmadan kurulan-yıkılan hükümetlerle zaman kaybedilmeyecek, karar alma süreçleri hızlanacak ve dolayısıyla ülkemizin önüne çıkmış fırsatlar heba edilmemiş olacak. Bütün bunlar, bir anlamda imkan demek, iş demek, aş demek ve özgürlük demek olacak.
9. Yüzde 50+1 yeterli güvence
Bu yetkiler, "Reis"e az bile ancak Reis´ten sonra ne olacak? Bütün yetkileri elinde toplamış bir Cumhurbaşkanlığı makamı, ya Kemal Kılıçdaroğlu gibi birinin eline geçerse ne olur?
- Tam da böyle bir kaygı nedeniyle sistem değişikliğine gidilmektedir. Zira mevcut sistemde Cumhurbaşkanının her türlü yetkisi vardır ama hiçbir sorumluluğu yoktur. Oysa Cumhurbaşkanlığı sisteminde yürütmeye ait olan yetkiler münhasıran TBMM´nin yetkisine verilmiş ve Cumhurbaşkanı sorumlu hale getirilmiştir. Mesela, yeni sistemde kanun koyma, değiştirme, para basımı ve savaş ilanı gibi birçok şeye karar verme sadece TBMM´nin yetkisinde olacak olup, bu durum, gerektiğinde yasamanın yürütmeyi dengeleyebileceği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yürütmenin başına, Kemal Kılıçdaroğlu gibi birisi gelse dahi, yasamanın yürütmeyi dengeleyebilme kabiliyeti sebebiyle çok büyük bir handikap ortaya çıkmayacaktır. Kaldı ki yeni sistemde Cumhurbaşkanı olmak için yüzde 50´den fazla oy almak gerekeceğinden Kemal Kılıçdaroğlu gibi birinin Cumhurbaşkanı seçilmesi de pek mümkün olmayacaktır. Bundan böyle Cumhurbaşkanı olabilmek için ya Recep Tayyip Erdoğan gibi sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi, ya Özal gibi makuliyetin temsilcisi ya da Menderes gibi Milletin Adamı olanlar ancak yüzde 50´yi aşma imkanına sahip olacaklardır.
10. Güçlü millet ve güçlü bir devlet için Evet
Neden "Evet" diyelim?
- Milletin tek oyun kurucu olması için.
- Güçlü Millet ve güçlü Devlet için.
- Kaos, kriz ve istikrarsızlıkların tarihe karışması için.
- Daha çok iş, daha çok aş ve daha çok özgürlük için.
- Her türlü vesayetin, bir daha gelmemek üzere, bu topraklardan sökülüp atılması için.
l Milletimizi ilgilendiren kararların hızlı, etkin ve zamanında alınıp, vakit geçirmeden uygulamaya geçirilebilmesi için.
- Tek Millet, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak için.
SABAH