Bakan Akdağ, Atatürk Üniversitesinde, bu üniversitenin yanı sıra Erzincan Üniversitesi, Türk Eczacıları Birliği ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 14 Mayıs Eczacılık Günü dolayısıyla düzenlediği programda yaptığı konuşmada, sağlık okur yazarlığı konusunun sağlıklı yaşamın temelini oluşturduğunu belirtti.
Bunun en azından ana sınıfında veya okul öncesi başlaması gerektiğini dile getiren Akdağ, bu konuda ilgili bakanlıkla çalıştıklarını, bunu çok geniş bir paydaş kitlesiyle yürüteceklerini söyledi. Akdağ, bu çalışmada eczacıların en önemli paydaşlardan biri olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Özellikle geçtiğimiz yıllarda antibiyotiklerle ilgili yapılan akılcı ilaç çalışmalarıyla antibiyotik kullanımını azalttık. Bu sene çok ciddi ve bir hamle yaptık. Son 3-4 ayda reçetelerde antibiyotik kullanımı yüzde 20 azaldı.
Demekki olabiliyor. Aslında sektörün, eczacıların ve ilaç sektörünün volümlerinin yıllık cirolarının azalması anlamına da gelmiyor. Bir taraftan ilacı gereksiz kullandığımız alanlar var. Öte yandan ilaç kullanması gerektiği halde kullanmaylanlar var. Yüksek tansiyon hastası olduğu halde ilaç kullanmayanlar ile şeker hastası olduğunu bilmeyen ve ilaç kullanması gerektiği halde kullanmayan insanların oranı çok yüksek."
"Eczacılar eczanede bulunmalı"
Eczacıların iş yerlerini kalfalarına bırakmamalarını isteyen Akdağ, "Biz onların eczanede bulunmasını istiyoruz. Bizim bir politikamız var bunu da değiştirmeyeceğiz. Eczane, eczacınındır politikası. Birçok ülkede zincir eczaneler var. Bizim bir politikamız var o da nedir, eczane eczalarındır politikasıdır. O zaman eczanelerin sahip çıkması gerekiyor. İlaç konusunda gerçekten bir liderlik yapacak eczacı eczanesinde olacak. Kalfasıyla eczaneyi yürütmeye çalışırsanız yanlış olur. Tabiki o kardeşlerimizinde çok kıymetli hizmetleri var." diye konuştu.
-"Şarlatanların pazarlamalarına kanmayın"
Bakan Akdağ, internet, uydu televizyonu veya farklı şekillerde bitkisel ilaç adıyla çeşitli ürünlerin satıldığını, bunlara kesinlikle itibar edilmemesi gerektiğini aktararak, şu değerlendirmede bulundu: "Aman ne olur internetten, bilmem hangi uydu televizyonundan, falanca kişinin tavsiyesinden duydunuz diye kendi başınıza ilaç kullanmaya çalışmayın. İlaç bile olmayan belirsiz birtakım şarlatanların pazarlamalarına aldanmayın.
Bundan dolayı çok müteessir oluyoruz. Her yıl yüzlerce kardeşimiz, vatandaşımız karaciğer yetmezliğine düçar oluyor. İlaçlar genellikle karaciğerden geçen maddelerdir. Başka sıkıntılar da var. O kadar sık karşılaşıyoruz ki çok ciddi bir mücadelemiz var. Müracaat edip de kapattığımız internet siteleri binlerin üstünde. Dolayısıyla biz bununla mücadele ediyoruz ama vatandaşımızın da bu hususta uyanık olması lazım. Sağlık hizmetlerinde bize yol gösterecek kişilere erişim zorluğumuz yok ki. Aile hekimi var, gider tavsiyesini alır, gereğini yaparız. Doyasıyla vatandaşlarımız şarlatanların kendilerine zarar vermesine müsaade etmesinler. Biz ne kadar mücadele etsek bunlar inanılmaz pazarlamacı adamlar. Kapıdan atsanız bacadan, bacadan atsanız pencereden giriyorlar." dedi.