G-4SVPJCLT0J ANADOLUHABER

BAŞBAKAN ERDOĞAN "BİZ ÖNCE MİLLET DİYORUZ"

BAŞBAKAN ERDOĞAN

BAŞBAKAN ERDOĞAN "BİZ ÖNCE MİLLET DİYORUZ"

BAŞBAKAN ERDOĞAN "BİZ ÖNCE MİLLET DİYORUZ" 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere`de 35 vatandaşın hayatını kaybettiği olayla ilgili BDP`ye tepki gösterdi. Erdoğan, "Bunların kalpleri kararmış, vicdanlarını yitirmiş. Irkçılık ve faşizm küstahça böbürlenen, kibirlenen iblisin, yani şeytanın açtığı bir yoldur. Cenazeleri bile Kürt-Türk diye ayıranlar işte iblisin yolunda, şeytanın izinde yürüyenlerdir" dedi. Erdoğan, `bu ülke artık bölünmüştür` diyen BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş`a da sert tepki vererek, "Ya sen kimsin sen kimi temsile ediyorsun, kimin adına konuşuyorsun.

 Siz silahlı efendileriniz ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidemezsiniz. Neyi bölüyorsun? Kimi bölüyorsun?" diye konuştu. 
Başbakan Erdoğan, 2012 yılının ilk AK Parti grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, 2011`in son günlerinde önemli bir acı hadisenin de Uludere yakınlarında yaşandığını belirterek, bölgeye yapılan hava operasyonu neticesinde sonradan kaçakçı oldukları anlaşılan 35 vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi. Bu acı hadise ile ilgili tüm adli ve idari incelemenin yapıldığı ve yapılacağından kimsenin endişe duymamasını isteyen Erdoğan, nitekim Genelkurmay Başkanlığı`nın da idarive adli incelemeyi başlattığını açıkladığını hatırlattı. Kendisinin de dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile konuyu enine boyuna değerlendirdiğini belirten Erdoğan, "Konunun takipçisi olduklarını Genelkurmay Başkanımdan dinledim. Bu yapılan çalışmalar, gösterdikleri hassasiyet sebebiyle Genelkurmay Başkanıma, bölgedeki komuta kademesine, şahsim ve milletim adına teşekkür ediyorum; medyaya rağmen teşekkür ediyorum" dedi. 
Erdoğan, hükümetleri döneminde özellikle silahlı kuvvetlerin attığı bu adımları sürekli olarak, `halka karşı atılan adımlar` gibi göstermek ve `devlet halkını bombalıyor` gibi göstermenin; `devletin milletiyle bütünlüğünü parçalamaktan öte gayretler olmadığını` vurguladı. Erdoğan, "Bu gayretlerin içinde olan bir kısım medyanın niyetini de gayet iyi biliyoruz. Onların arkasında ne tür emellerin, amellerin olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bunlar aynı şeyleri bizim için de yapıyorlar. Çünkü bizlerin de onların istekleri istikametinde hareket etmeyen bir hükümet olmamamız sebebiyle bunlar çok rahatsız oluyorlar. Çünkü alıştıkları bir hükümet değiliz. Farklı bir hükümetiz. Ve doğrularına inanan bir hükümet olarak, milletimizin geleceğini, devlet-millet ikileminde, devleti değil milleti öne çıkaran bir iktidar olduğumuz için bunlarla anlaşmamız tabii ki mümkün değil" dedi. 
Türkiye`de 780 bin kilometre kare vatan topraklarını ilmik ilmik işleyen tek iktidarın kendileri olduğuna vurgu yapan Erdoğan, buna da devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: 
"Ana muhalefet partisi şöyle der, böyle der Bu da bizi pek ilgilendirmiyor. Sürekli olarak ağızlarında bir tekerleme var; `AK Parti iktidarı hep cumhuriyet tarihini eleştiriyor`. Biz bir dönemin, bir sürecin takvimini ortaya koyuyoruz ve diyoruz ki, `cumhuriyet döneminde, bu iktidarda yapılanlar yapılmamıştır. İlk defa bu iktidar bu ülkede bir dönüşümü, değişimi gerçekleştirmiştir` diyoruz. Bu tespiti yapmak yanlış mı? Eğer sizler tek partili iktidarlarınız döneminde ne yaptığınızı ortaya koyacaksınız, esasen çok partili dönemlerde de kenarından köşesinden bir yerlere yamandınız." 
Başbakan Erdoğan, Uludere`deki elim hadisenin ardından, hemen cenazeler üzerinden istismar ve fitne faaliyetlerine başlayanları da gördüklerini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti: 
"Burada altını kalın çizgilerle çizerek bir hususu vurgulamak durumundayım: Kim ki `Uludere`de 35 Kürt öldürüldü` diyerek meseleyi etnik zemine taşıyorsa, o her türlü milli, manevi değeri, her türlü insani ve vicdani değeri ayaklarının altına almış ve çiğnemiş demektir. Biz olaya böyle bakmıyoruz. Biz, `Uludere`de 35 insan hayatını kaybetmiştir` diye bakıyoruz. 35 can yitirildi, 35 vatandaşımız, kardeşlerimiz kaybedilmiştir diye bakıyoruz. Ama onlar etnik zemini kurcalayarak ülkemizi bölmenin, parçalamanın gayreti içinde oldukları için, burada da o istismarı ortaya koyuyorlar. 
Hale bakın Cenazeleri bile etnik kökenleriyle tasnif edenler, insanlıktan nasibini alamayanlardır. Siyasi zihniyetini bilemem, ancak mesela orada ölenlerden bir tanesinin ablası da bizim kadın kollarında çalışan bir bayan. Orada başkanlık ediyor. E bu da var. Ama bizden bunun istismarını duydunuz mu? Biz böyle birşeyi yapamayız. Bunların kalpleri kararmış, vicdanlarını yitirmiş. Irkçılık ve faşizm küstahça böbürlenen, kibirlenen iblisin, yani şeytanın açtığı bir yoldur. Cenazeleri bile Kürt-Türk diye ayıranlar işte iblisin yolunda, şeytanın izinde yürüyenlerdir."
BDP`li milletvekillerinin İstanbul`da yaptıkları basın toplantısını da eleştiren Erdoğan, "Güya acı içindeler ama kameralar önünde de kahkaha atmaktan çekinmeyecek tadar insafsız ve vicdansızlar" dedi. BDP`nin koruculara nasıl baktıklarını da çok iyi bildiklerini belirten Erdoğan, "O korucu kardeşlerimizi nasıl hedef yaptıklarını, tehdit ettiklerini, terör örgütüne nasıl hedef gösterdiklerini biz çok iyi biliyoruz. O cenazelerin, o tabutların üzerine parti bayraklarını asmak, iki yüzlülük, fırsatçılık değil de nedir? Cenazede, terörist başının posterini taşıyanlar neye hizmet ediyor?" diye kounştu. 

"Bu ülke artık bölünmüştür" diyen BDP`li Selahattin Demirtaş`a da sert tepki gösteren Erdoğan, "Bazı densizler çıkıyor, bu olay üzerinden `bu ülke bölünmüştür` diyor. Ya sen kimsin sen kimi temsile ediyorsun, kimin adına konuşuyorsun. Siz silahlı efendileriniz ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidemezsiniz. Neyi bölüyorsun? Kimi bölüyorsun? Bugüne kadar masum insanların, sivillerin, görevini yapan vatan evlatlarını, terörist eylemlerde hayatını yitirmesine hangi tepkiyi verdiniz? Terör olayları
sebebiyle mağduriyet yaşayan, terör örgütünün canlı kalkan yapması sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız için hangi tepkiyi gösterdiniz?" diye konuştu. 
Terör ortamında istenmeyen, arzu edilmeyen kayıpların yaşanabildiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Bundan dolayı terör örgütüne karşı `yeter artık` diyebildiniz mi? Terör olmasa bu acılar, bu kayıplar yaşanmayacağına göre, terörü bir yöntem olarak seçenlere karşı en ufak bir eleştiri getirdiniz mi? Eline silah alıp öldüren teröriste tek bir laf söyleyemeyip, ülkesini ve milletini korumak için mücadele eden güvenlik güçlerini suçlamak nasıl bir hezeyandır. Bu millet, bu ülke habis bir ur karşısında teslim olmayacak kadar güçlüdür, sağlamdır, en önemlisi de bir ananın çocukları gibi, bir elin parmakları gibi birbirinin kardeşidir; bunu böyle bilin. Sizin nifak tohumlarınız bu topraklarda asla kök salamaz. Apo`ya `peygamber` diyenlerin, Kürtlerin dinini Zerdüştlük sananların, her türlü kutsalı her türlü manevi değeri çiğneyenlerin, gençlerin kanıyla beslenen vampirlerin bu topraklarda hiçbir şekilde muhatabı yoktur."
Başbakan Erdoğan, bugün artık vesayetçi zihniyetin şekillendirdiği bir devlet ve hükümetin bulunmadığını vurgulayarak, "Milletin iradesiyle şekillenen, adil, şefkatli, özgürlükçü bir devlet ve hükümet var. Bugün faili meçhullerle, işkencelerle anılan, vatandaşını düşman olarak gören bir devlet yok; tam aksine ileri demokrasiyle, hak ve özgürlüklerle anılan, vatandaşını kucaklayan bir devlet var. Biz `önce devlet` demiyoruz, biz `önce millet, önce insan` diyoruz. Bugün yok etmeyi değil, yaşatmayı esasalan bir hükümet bulunduğunu belirten Erdoğan, "Terör örgütünün tüm tahriklerine rağmen, insanı yüceltmeyi, hak ve özgürlükleri geliştirmeyi esas alan bir iktidar var" dedi. 
Uludere`de 35 vatandaşın ölümünün ardından taziyeye giden Uludere kaymakamına yönelik darp olayına da değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bakın; benim Kürt kökenli vatandaşımın en asil, en güzel, dünyaya emsal vasıflarından biri misafirperverliğidir. Misafir berekettir, şereftir, misafir namustur. Bu topraklarda yaşayan herkes, kapısını çalanı evine buyur etmekten, ekmeğini, aşını, suyunu misafiriyle paylaşmaktan gurur duyar, onur duyar. Bu ülkenin insanı `başım gözüm üstüne` der, misafiri evinin de gönlünün de başköşesinde ağırlar. Düşünebiliyor musunuz, taziyeye gelmiş, başsağlığına gelmiş, acıyı paylaşmaya gelmiş, kendisi de ocoğrafyanın insanı olan bir kaymakamı öldüresiye dövmek, linç etmek, benim Kürt kökenli kardeşimin değil işte o insan diye geçinen müsveddelerin işidir. Bırakın yasımızı tutalım, bırakın ağıdımızı yakalım, cenazeleri dahi istismar edecek kadar mı aklınızı, mantığınızı, vicdanınızı yitirdiniz? Sizin hiç insafınız, izanınız yok mu? Ayrıştırmak, kutuplaştırmak, tahrik etmek, fitne çıkarmak demokrasiye inanmayan bir zihnin politikası olabilir. Üç beş oy için bu milleti birbirine düşürmeye, toplumu tahrik etmeye değer mi?" Başbakan Erdoğan, fırsatçı siyasetçiler kadar bazı medya kuruluşları ve bazı yazarların da bu acı hadiseyi istismar etme girişiminde bulunduğunu belirtti. Erdoğan, "Dikkat edin, dertleri olayın aydınlatılması değil, dertleri acıyı paylaşmak hiç değil, dertleri bu acı hadise üzerinden suyu bulandırmak ve ilk saatlerde kendi ürettikleri komplo teorilerine, ilerleyen saatlerde kendileri de inandılar. `Devlet halkını bombaladı` diye manşet atıyorlar, `katliam` diyorlar. Güya vicdan kisvesi, kuzu postu altında, toplumu terbiye etmenin, çok bilmiş edasıyla millete istikamet çizmenin gayretindeler" dedi. 
Başbakan Erdoğan, kendisine yönelik `eli silah tutanlardan korkmadım, Kasımpaşalı Tayyip`ten mi korkacağım` diyen Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu`ya da yanıt verdi. Erdoğan, "Benim derdim kimseyi korkutmak değil. Ama şunu unutmayın, ben Kasımpaşalı Tayyip olmaktan şeref duyarım. Ve Kasımpaşa`dan çıkan, oranın bir evladı olarak tüm halkımın da bizi bu makama getirmesinden dolayı, bir hizmetkar olarak milletime hizmet etmekten onur duyarım. Eğer bu ülkede yüzde 50 bize oyunu verdiyse onu da sen düşün. Herhalde bu yüzde 50`den daha akıllı değilsin. Kendinizi bir çek edin, kendinizi bir kontrolden geçirin. `acaba biz nerede yanlış yapıyoruz da yüzde 50 bu insanlara oy veriyor, gözden geçirin. Bu ancak dürüstlükle olur. Bu ancak bu milletin hizmetinde olmakla olur. Biz bunu yaptık, bunu yapacağız. Kusura bakmasınlar beyler, bizim istikametimizi her zaman millet çizdi, bundan sonra da millet çizer. Bunların taşeron fikirlerini alacak, vicdan kisvesi altındaki kitlelerine boyun eğecek değiliz. Biz devlet-millet kaynaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunlar ise terör örgütünün `düşman devlet` algısını güçlendirmeye çanak tutuyorlar. Biz milletimizi şefkatle kucaklamanın, birlik ve bütünlüğü korumanın derdindeyiz, bunlar kin ve nefret tohumlarının yeşermesine hizmet ediyor. Biz her alanda sivilleşme, demokratikleşme hakim olsun diye mücadele ediyoruz, bunlar kurumlar birbirine düşsün diye fitne çıkartıyorlar".
 



Anahtar Kelimeler: 0
  • Cumartesi 17.4 ° / 5.7 ° Güneşli
  • Pazar 15.5 ° / 5.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 16.3 ° / 4 ° Güneşli