BAŞKA TÜRLÜ İLGİLENMEK VE İL BAŞKANI MURAT KILIÇ
Başka türlü ilgilenmek tabiri hepimizin kullandığı bilinen yöntemlerin dışında bir sorun çözme şeklidir.
Başka türlü halledelim sözünü duyduğumuzda hepimiz altındaki manayı merak eder ve şöyle sorarız?
Nasıl Başka türlü?
Referandum sürecinde Ülkenin 570 milyar dolar banka mevduatının % 50 sini elinde tutan 32 bin kişilik mutlu azınlık başka değişle TÜSİAD oylarının evet mi hayır mı olacağını açıkça belirtmeyince Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Bi taraf olan bertaraf olur' sözüyle haklı ve yerinde uyarısını yapmıştı.
Bu haklı bir çıkıştı ve halk tarafından desteklendi.
TÜSİAD işsizlik oranlarını açıklarken, borsa dolar faiz üçgenindeki sorunları dile getirirken yaptığı açıklamayı tabii ki referandum sürecinde de tercihini belirterek yapmalıydı.
Sayın Başbakanın çıkışı haklıydı ama referandum sonuçlanınca maksadı aşan sözler söylediğini beyan edecek kadarda erdemli bir insan olduğunu tüm Türkiye ye gösterdi.
İl başkanları partilerin genel başkanlarını temsilen görevlerini ifa ederler.
AK Parti İl başkanı Murat kılıç ta Erzurum da Ak Parti genel başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın temsilcidir.
Seçiliş şekli çokta demokratik olmamakla birlikte bunu bende kabul ederim.
Bu kabul ediş bir Başbakan, dört genel başkan yardımcısı, altı bakan, onlarca milletvekili desteğine rağmen rakiplerine anca 30-40 oy fark atan Murat KILIÇ'I çokta başarılı bir il başkanı yapmaya yetmez.
Bir referandum süreci yaşadık ve Erzurum halkı Sayın Başbakanın söylediklerini inandırıcı buldu ve % 87 oranında bir evetle Ak Partiyi ve politikalarını desteklediğini gösterdi.
Referandum öncesi Doğu Tv ekranlarından yaptığım programda Başbakanın gölgesinde siyaset yapanları artık çalışması gerektiğini defaten söyledim.
Bu çağrıma sayın sağlık bakanı Recep AKDAĞ ve Yakutiye Belediye başkanı Sayın Ali KORKUT haricinde hiçbir Ak Partili aldırmadı.
Zira onlar Başbakanın gölgesinde siyaset yapmaya alışmış tiplerdi.
Zira onlar siyasette bir varlıklarının olmadığına bu milletin onları Başbakanın hatırına seçtiğinin bilinceydiler.
Zira onlar bedava siyasetin tadına varmışlardı.
Zira onlar kendi varlıklarının siyasete bir şey katmayacağını çok iyi biliyorlardı.
Zira onlar halka inmeyi kendilerine ayıp sayıyorlardı.
Zira onlar halka referandumu anlatmak yerine kalantor kasalarını doldurma eğilimindeydiler.
Zira onlar siyaseti kendilerine bir kartvizit olarak görüp, siyasetle ticareti karıştırma eğilimindeydiler.
Zira onlar siyaseti bilmiyorlar ama siyaset üzerinden makam mevki kazanç sağlama eğilimdeler.
Zira onlar cin olmamışlardı ama adam çarpacaklarının sinyallerini sağda solda veriyorlardı.
Şimdi lafı daha fazla dolandırmadan, ana konuya gelivereyim.
Doğu TV de her Cuma günü Gazeteci arkadaşım Güven UŞUNLA yaptığımız haftaya bakış programında Baklavacı, börekçi, dondurmacı il Başkanımıza Dondurma satışları kadar Ak Parti İl başkanlığına da hâkim olması gerektiği, iktidar olmanın yetmediği muktedirde olmak gerektiği şeklinde birkaç uyarıda bulundum.
Ak Parti Kadın kolları Başkanı Nimet AYDEMİR'İN çalıştığı Büyükşehir belediyesi şefkat evindeki görevine gitmediği belediyenin kasasından çatır çatır maaşını aldığı bunun yakışıksız bir durum olduğunu hemen İl Başkanının müdahale etmesi gerektiğini hukuka uygun bir şekilde dile getirdim.
Bu dile getiriş Sayın Dondurmacı, Baklavacı, börekçi il Başkanımızı rahatsız etmiş olacak ki bir dostumuz vasıtasıyla tarafıma mesaj geldi.
Mesajda şöyle deniliyor Cem Atmacanın üslubunu beğenmiyorum. Onu dikkate almıyorum.(sanki beni dikkate alması benim çokta umurumda, sanki ben onu çok dikkate alıyorum) eğer böyle devam ederse onunla başka türlü ilgilenirim'
Şeklinde bir ifade kullanmaz mı?
Hadiii bak işte burada duracaksın Murat Efendi.
Bu başka türlü ilgilenmek konusunda her vatandaşın geliştirdiği yöntemler vardır.
Bir hukuk devletinde başka türlü ilgilenmek olmaz.
Kaldı ki CEM ATMACA da bu tür yöntemleri yemez yutmaz.
Başka türlü ilgilenmek derken Devlet kurumlarının benle ilgilenmesini söylüyorsan;
Hafızanızı zorlarsanız bu konuda devlet % 1 ekmek KDV si, ile % 8 pasta KDV sini karıştırdığınızdan kurumunuzla bir ilgilenmişti.
Hatta siz bana milyarlarca bir dava açmıştınız ben onu kazanmıştım.
Ben bu lafa cin olmadan adam çarpma diyorum.
Sen beni çarpamazsın akıllı ol işini ve işinin gereklerini yerine getir.
Bir kadın Kolları başkanına sahip olamıyorsun; bana aba altından sopa gösterme eğilimindesin.
Pekiii Murat Efendi sabah 8 akşam 5 mesai yapan belediye çalışanları da aynı şeyi yaparlarsa ne olur bu şehrin hali söyle bakayım.
Şunu unutma ki ben sadece hukuk yoluyla yapılacak uyarılara, verilecek kararlara saygılıyımdır.
Ortak dostlarımız var sen beni iyi sormamışsın anlaşılan iyi sor, iyi araştır sonra bana başka türlü ilgilenirim' mesajları gönder.
Bunun harici bir yöntem denemeye kalkarsan misliyle cevabını alırsın ve bende cevabımı maşalar vasıtasıyla değil bizzat kendim veririm.
Benim sana tavsiyen şudur akıllı ol, hakkını ve haddini bil.
İşini yap yapamıyorsan da bırak.
Gelelim üslup beğenmeme konusuna.
Üslubun kelime manasını Murat KILIÇ okusun diye aşağıya yazıyorum.
Her yazarın duygu, düşünce ve hayallerini sözlü veya yazılı olarak ifade ediş tarzı diğerlerinden farklılık gösterir. Bu farklılık, o yazarın üslûbunu ortaya çıkarır. Yazar olmanın en belirgin şartlarından biri, başkalarından farklı bir ifade tarzına, yani üslûba sahip olmaktır.
Benim üslubu düzeltmek senin görevlerin arasında değil.
Şimdi sen İl Başkanı oldun diye yaşam tarzımızı, kişiliğimizi ve kimliğimizi mi değiştireceğiz.,
Bırak İl Başkanını gece hayalinde, gündüz düşünde dolaşan milletvekili ol, o da yetmez üstüne üstlük bir de bakan ol yine benim üslubumu sen değiştiremezsin.
Milletvekili ol oda yetmez üstüne üstlük içişleri bakanı ol yine benle başka türlü' ilgilenemezsin.
Kaldı ki yazar olmanın en belirgin özelliği olan üslubumu değiştirirsem benden Cem ATMACADAN geriye bir şey kalmaz.
Şimdi sen ne diyorsun Üslubumuzu, benliğimizi, tarzımızı, stilimizi, yaşam tarzımızı sen İl Başkanı oldun diye değişelim mi?
Sen üslup düzenleyicisi misin?
Yandaşların vasıtasıyla Doğu Tv deki programımı sabote etmek için açtırdığın telefonların gönderttiğin mesajların hepsinin farkındayım.
Benin üslubumu düzeltmek ne senin hakkın, nede haddindir.
Kendi İl teşkilatına hâkim ol kimse senden başka bir şey istemiyor ve beklemiyor.
Diğer yandan ben Kuru gürültüye pabuç bırakacak adam değilim vesselam.
Bir özlü söz, bir fıkra, bir şiir ekleyeyim dedim yazıma.
Şunu gayet net bir şekilde ifade ediyorum ki yukarıda kaleme aldığım köşe yazımla aşağıdaki özlü sözlerin, fıkranın ve şiirin hiçbir alakası yoktur.
Yukarda emu erkek Aslana sorar.
Konudan oldukça rahatsız olanle aldığım konularla alakasız bir fıkra;
ASLAN TİLKİ KURT
Dişi aslan bir ağacın altında uyurken Tilki gizlice gelip tacizde bulunur.
Dişi Aslan uyanır ve duru erkek aslan çok sinirlenip kükrer:
-Bütün hayvanları toplayın, suçluyu bulup mahvedeceğim' der.
Bütün hayvanlar toplanır.
Aslan kim yaptıysa bunu elini kaldırıp öne çıksın' diye kükrer ama
Kimseden ses çıkmaz.
Derken toplantıya geciken kurt koşarak gelir arka sıralara yerleşir ve tilkiye
-Ne oluyor Tilki kardeş diye sorar.
-Tilkide: kralımız Aslan çok sıkılmış tatile çıkacakmış
Tatildeyken ormanı yönetecek bir müdür arıyor. Talip olan elini kaldırsın
Öne çıksın diyor.
Zavallı Kurt hemen elini kaldırır ve öne çıkar.
Aslan herkesi gönderir kurdu bir güzel benzetir.
Kurt sabah perişan bir halde yalpalaya yalpalaya evinin yolunu tutmuşken
Tilkiyle karşılaşır.
Tilki hafif bir gülümsemeyle patlatır cevabını:
O Kurt kardeş bakıyorum bir müdür oldun hemen yürüyüşün değişti.
Yukarda ele aldığım konularla uzaktan yakından ilgisi olmayan halk arasında sıkı sık kullanılan bir atasözü;
İT NEDİR Kİ KOTAN ÇEKSİN'
Yukarda ele aldığım konuyla hiçbir ilgisi olmayan bir dörtlük;
YİĞİT YÜRÜR, ŞAN YÜRÜR
DALDA SU, DAMARDA KAN YÜRÜR.
İNANDIĞIN YOLDA ENGEL TANIMA.
İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR.
