Tarih: 30.07.2014 15:35

Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Bey pınarı köyünde birkaç gün önce bir ot yangını oldu.

Bir çiftçinin bir yıllık emeği 4 yaşında yaramaz bir çocuğun ateşle oyunu sonucunda heba oldu gitti.

Çiftçi olmayan bunun ne demek olduğunu bilemez.

Sabah ezanında önce uyanışlar yatsı ezanından sonra yatışların ürünüydü o otlar.

Bir çiftçinin bir yıllık umutları, hayalleri ekmeği aşıydı o otlar.

Bey Pınarında yanan otlar şahsıma aitti.

Tam 26 bin liralık otum yandı.

Emek veren, emeği geçen onlarca insanın alın teriydi.

Ben şehir dışındaydım bana telefonla bildirdiklerinde tepkim ?gelen mala gelsin, cana gelmesin? oldu.

Şükürler olsun rabbime kimsenin canında bir şey yoktu.

Otu yakan 4 yaşındaki haylaz jandarma tarafından tespit edilmişti.

Beyefendi Jandarma komutanının davacımı sın soruna benim telefondaki cevabım tabi ki değilim oldu.

İtfaiyenin profesyonel müdahalesi koca çiftliği de, köyü de yanmaktan kurtardı.

Devletin gücünü yanında hissetmek gerçekten insana gurur veriyor.

Bu arada değerli arkadaşım Aziziye Belediye Başkanı Fatih CENGİZ de olay yerine geldi ve konuyla detayıyla ilgilendi.

 Buradan emeği geçen tüm devlet görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim.

Allah-u Teâlâ devlete zeval vermesin.

Allah-u Teâlâ devletin gücünü daim ve kaim kılsın.

Köylü milletin efendisidir.

Vatandaşın sorunlarıyla uğraşsın çözsün diye atanan, altına makam arabası, emrine şoför ve beraberinde birçok yetki verilen Aziziye kaymakamının da olay yerine gelmesi Devlet halk ilişkilerinin gelişmesi yeni bir döneme girmesi açısından oldukça önemlidir.

Büyük önder Atatürk?ün birkaç köylüyle sohbetini gösteren fotoğraflar resmi ideolojiyle köylünün arasının iyi olmasını yıllarca sağlayamadı ama köylünün derdiyle hemdert olan yöneticiler (ki buna Aziziye kaymakamı iyi bir örnek) bu tabuyu yıkacağa benziyorlar.

AKP ye oy verenleri ayak takımı olarak gören zihniyete karşılık, köylünün kötü gününde yanında olan yöneticileri görmek oldukça umut verici ve sevindirici.

Gerçi yanan otumuzun parasının devlet tarafından karşılanmaması bir eksiklik ama yine de kötü gününde devletin tüm birimlerini yanında görmek oldukça önemli bir gelişme.

Köylü milletin efendisidir diyerek köylünün efendi olmadığını tecrübe eden biri olarak bu tür gelişmelerin umut verici olduğunu belirteyim.

Geçmiş tarihte halk için atılan sloganları bir hatırlayalım isterseniz.

Köylüler plajları doldurdu, halk denize giremedi. Bir ulusal gazete Tek parti döneminin kudretli valisi Nevzat Tandoğan, siyasi faaliyetlerinden ötürü tutuklanarak yanına getirilen Osman Yüksel Serdengeçti`ye hiddetlenir ve şöyle der:"Ulan öküz Anadolulu; sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz.

Sizin iki vazifeniz var:

Birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek.

İkincisi askere çağırdığımızda askere gelmek"

Akabinde görevlilere emir verir:

"Alın bu iti götürün"

Bundan 60-70 yıl önce yaşanmış bu olaylar resmi ideolojinin halka bakışını net bir şekilde ortaya koyan örneklerdir.

O günden bu güne o köprünün altından çok sular aktı.

İşte Aziziye Kaymakamının bir ot yangını için bizzat olay yerine gelmesi devletin halka bakışını değiştirmiş olduğunun önemli bir göstergesidir.

Köylü ile yaptığım sohbetlerde bir yaşlı amca şöyle dedi ?Cem bey senin otunun yanması beni üzdü ama Kaymakamından, Belediye Başkanına tüm devletin yanımızda olduğunu görmekte beni çok sevindirdi. Bunu mutlaka yaz?.

Bu sevindirici gelişmenin yanında o koca çiftliğin çalışamaz bir halde çürümeye terk edilmesine zihniyeti değişen Devlet bir çözüm bulur diye de artık ümit içerisindeyim.

Ilıca Ziraat Bankasının destek vermemek için bin dereden su getir tarzı yaklaşımlarının,

Hayvancılığı önce Erzurum da yok edip sonra Hayvancılık elden gitti diye zar-u zar ağlayan sivil toplum örgütlerinin aymazlığının,

Hayvancılığın H sinden anlamayan, eşeği görse kurbanlık sanan yönetim kurulu üyelerine hayvancılık kredisi veren Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği Bölge müdürlüğünün akıl almaz uygulamalarının bir sonu olur diye de ümit varım.

— HABER SONU —