?BÖLGENİN LİDER ÜLKESİ HALİNE GELDİK?
Türkiye`nin, AK Parti hükümeti döneminde yapılan hizmetlerle bölgenin lider ülkesi haline geldiğini dile getiren Akdağ, "AK Parti`nin bugüne kadar yaptığı hizmetlere bakıyoruz ve diyoruz ki: Narman`a hizmet gelecekse bu hizmeti getirecek olan AK Parti`dir. Biz kendimize güveniyoruz, inanıyoruz. Ak sakallı dedelerim, ak tülbentli nenelerim bize dua etsinler, bu bize yeter" diye konuştu.
Sağlık bakanı Recep Akdağ Narman mitinginde MHP Lideri Devlet Bahçeli?ye yüklendi. MHP?deki kaset iddialarını gündeme getiren Bakan Akdağ, Fetuhlah Gülen?e büyük bir haksızlık yapıldığını belirtti. Bu tür olayların ortaya saçılmasının ve ortaya çıkan kasetlerin AK Partiye ve Gülen?e yamamaya çalışmanın insafsızlık olduğunu ifade eden Akdağ şöyle konuştu;"Fethullah Gülen, Allah razı olsun, bu ülkenin bayrağını 7 düvele götürdü, dikmedi mi? Tanzanya`da, Rusya`da, Çin`de bizim İstiklal Marşı`mızı okutmuyor mu? Bizim de hemşehrimiz olan, Pasinler`in Korucuk köyünden değerli hocamız, büyüğümüz. MHP`de bir aile problemi çıktı. Biz bundan rahatsız olduk. Bizim inancımıza göre, bizim düşüncemizde, böyle bir şey olmuş olsa bile ortalığa saçılması doğru bir şey değil. Peki neden, merak ediyorum? MHP lideri Sayın Bahçeli, önce AK Parti`yi ondan sonra hemşehrimiz Fethullah Hocayı suçlamadı mı? Bu yakışık aldı mı? Senin ailenin meselesini neden bana bulaştırmaya çalışıyorsun? Benimle ne ilgisi var bunun? Deniz Baykal hakkında da bir kaset çıktı. Kimin hesaplaşmasıysa, ondan sonra getirdiler, onu da AK Parti`ye yamamaya çalıştılar. "
"Bühtan etmeyin, Allah hesabını sorar. Kendi işinize bakın:
"Nasıl ki, referandumda size Devlet Bahçeli, `hayır` dediği halde, siz `evet` dediyseniz, bu seçimde de AK Parti`ye oy atmanız gerekiyor. Allah nasip ederse, seçimlerden sonra bu ülkeye 12 Eylül anayasasını çöpe atıp, sizin huzurunuza sivil, milletin anayasasını getireceğiz. Sizin huzurunuza getirmemiz için halkın, milletin sözünü en yüksekte tutacak anayasası için sandıklara AK Parti`ye oy atmak gerekir. "
Geçmiş dönemlerde ambulans hizmetlerinin bile ücretli verildiğini anımsatan Bakan Akdağ, şunları kaydetti:
"Bize ne çileler çektirdiler. Narman`da hastaneyi, tahlili, röntgeni bir tarafa bırakın da burada hastamızı ambulansla bile Erzurum`a götürmüyorlardı.
`Para ver` diyorlardı. Mazot parası istiyorlardı. Peki para verdik, götürdünüz. Numune Hastanesine ya da SSK Hastanesine götürdük. Peki, ameliyat olması lazımmış. Ameliyat olabilmesi için nereye gitmeniz lazımdı? Mumcu`ya gitmemiz lazımdı. Kim ise hastan, sırtına al, üç kat, dört kat muayenehaneye çıkar. Ondan sonra boynunu bük, bıçak parası ver ve git hizmet al. Böyle sosyal hizmet olur mu? Devleti böyle yönettiler. O günlerde Türkiye`de SSK`nın genel müdürü Kemal Kılıçdaroğlu. Sağlık Bakanlığı kendi uhdesinde olan lider de Devlet Bahçeli`ydi. Kardeşim, bu çileyi bize niye reva gördünüz? Sayın Bahçeli diyor ki: Bizi bir kere daha deneyin. Şimdi ben sana niye inanayım? Ben seni denedim, sana itimat ettim. Neden benim itimadı boşa çıkardın?
Son olarak Akdağ özür diledi helallik istedi...
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "İş vermişiz daha ne yapalım" sözlerinden dolayı görme engelli Nurullah Mehmetoğlu`nu telefonla arayarak özür dilediğini belirtti. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, haftasonu Batman`da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`in seçim çalışmalarına katıldı. Bölge Devlet Hastanesi`nde personelle yemek yedikten sonra kalkan Sağlık Bakanı Akdağ`a görme engelli geçici işçi Nurullah Mehmetoğlu, "Biz burada asgari ücretle çalışıyoruz. Koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Müteahhit şirketlerin elinden ne zaman kurtulacağız?" dedi.
Bakan Akdağ ise, "Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım? Müteahhit şirketlerin yanında çalışmaya devam edeceksin" diye konuştu.
İncelemelerini yürüttüğü Şenkaya`da gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Bakan Akdağ, Mehmetoğlu`nu dün akşam telefonla aradığını ayrıca bir de mektup yazdığını söyledi.
Bakan Akdağ, "Telefon açtım ve O`nu kırdığım için özür dileyip, helallik istedim. Bir de mektup gönderdim. Görüşme, benimle Nurullah kardeşim arasındaki hususi bir şeydir. Kendisi açıklarsa açıklar. Gerisi de onun bileceği bir iş" diye konuştu.