10 Ağustos 2014 günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olanlar; Recep Tayip Erdoğan, Ekmelettin Mehmet İhsanoğlu, Selahattin Demirtaş?tır. Cumhurbaşkanlığı seçimi birinci tur oylaması 10 Ağustos 2014 günü yapılacak, oylamanın sonucuna göre adaylardan herhangi biri % 50 üzeri bir oyu alamazsa, seçimin ikinci turu 24 Ağustos 2014 günü yapılacaktır.
Cumhurbaşkanlığı seçimine katılım en az % 94 gibi yüksek bir oranda olursa, seçimi ilk turda partiler üstü aday gösterilen Ekmelettin Mehmet İhsanoğlu kazanacaktır. Seçime katılım oranı % 80?lerin altına düşerse yüzde hesapları artar ve kendi tabanını seçime kilitleyen bloklaştıran partili aday Recep Tayip Erdoğan birinci turda seçimi kazanma ihtimali olabileceği gibi ikinci tur seçimine de kalabilecektir.
Bu iki adayın dışında aday olan Selahattin Demirtaş?ın hesabı ise Cumhurbaşkanı seçilmekten ziyade temsil ettiği ve eşbaşkanı olduğu BDP?yle biz acaba Türkiye geneli Milletvekili seçimlerinde kanunen konulan %10 barajını aşabilir miyiz veya yakalaya bilirmiyiz testini yapması, bu seçim öncesi TBMM İmralı canisinin istekleri göz önünde bulundurularak çıkarılan torba yasayla ? Basına sızan PKK ile organize edilen ve Oslo?da yapılan görüşmeler üzerine RTE ?bu görüşmeyi söyleyenler müfteri ve şerefsizdir ?ve daha sonra ?devlet görüşür ?dediği bu görüşmelerin oluşturacağı anayasal suçtan kurtarabilmek ve bundan sonra PKK ve bebek katili Apo ile yapılacak görüşmelerin resmiyet kazanması için kanun çıkarılmıştır.
Hatta gündeme BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder?in Diyarbakır?da BDP nin yaptığı mitingde artık liderimiz sn Abdullah Öcalan 2015 yılında aramızda olacak, bu benim liderimizden sizlere getirdiğim son selamıdır dediğinin basında yer aldığını hatırlarsak, Recep Tayip Erdoğan?ın ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi ve gelecekte yapılacak olan genel seçimler sonrası anayasa üzerine yapılacak pazarlığın bir nevi deşifre oluşunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanlığına aday olan Recep Tayip Erdoğan?ın ile aday olan Selahattin Demirtaş?ın seçim mitinglerde ceviz kabuğunu doldurmayan ancak ses tonlarıyla birbirlerine göstermelik söylemleri, yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tur pazarlığının üzerini örtmektir.
Aday Recep Tayip Erdoğan?ın kafasının arkasında yatan istek ve arzu düşüncesinin BDP liderin istek ve arzularıyla bu sebepten dolayı örtüşmesidir. Zaten seçim süresince Yeni Türkiye diye tutturan aday Recep Tayip Erdoğan?ın Cumhurbaşkanlığı seçim süreci içinde seslendirdiği ve açıkça ifade ettiği yarı veya tam başkanlık sistemi ile Demirtaş?ın söylem ve görüşlerinin birbirlerini tamamladığıdır. BDP ?nin seslendirdiği anayasanın ilk dört maddesinin
?1) Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2) Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.
3) Türkiye devleti, ülkesi ve milliyetiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı istiklal marşıdır. Başkentti Ankara dır.
4) Anayasanın birinci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, ikinci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve üçüncü maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez? değiştirilmesi üzerine TBMM genel kurul kürsülerinde ifade etmeye başladıkları ve yavaş yavaş basına verdikleri demeçlerde seslendirdikleri otonom bölge, federasyon ve daha sonra konfederasyon istekleri Recep Tayip Erdoğan?la yapılacak Anayasa değişikliği ile getirilmek istenmesidir.
Zaten daha önceden çıkarılan; Büyükşehir Belediye yasası, Bölge İstinaf mahkemeleri yasası, Bölgesel kalkınma ajansları yasası ve TBMM kanunlaşmaması için TBMM genel kuruluna indirilmeyen ikiz yasaların AKP tarafından TBBM genel kuruluna indirilerek yasallaşmasıyla ile bir nevi BDP?nin istek ve arzularına çanak tutan tavizli bir alt yapı olduğu ve bunun daha çok verilecek tavizler eşliğinde telafisi güç bir halin oluşacağıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi bu hassas durumların vuku bulmaması için çok önemlidir. Bu seçimden çıkacak pazarlıklı bir sonuç ile yapılacak Anayasa değişikliğine karşı TBMM grubu olan CHP, MHP ve TBMM dışında kalan siyasi partiler, ülkenin içine düşeceği bu duruma karşı koordineli seçim kampanyalarını yürütüp bu gidişata son verebilmeleri ve dur diye bilmeleri için, önce ülkem, sonra partim ve daha sonra ben diyecek durumda hareket etmeleri gerekir.
Ülkenin birliğine sadık kalan siyasi partiler, ülkemizin bütünlüğüne dönük olan bu senaryoyu Türk milletine iyi anlatıp aydınlatmaya geç kalınmadan, Cumhurbaşkanlığına ortak aday olarak gösterdikleri Ekmelettin Mehmet İhsanoğlu?nun seçilmesi için seçimlere katılım seferberliğini ilan edip seçmenlerinin oy vermelerini ve sandıklara sahip çıkmalarını sağlayarak ipi göğüslemesidir
AKP tarafından referandum sonrası TBMM getirilen Cumhurbaşkanlığı kanunun görüşülmesinde, Muhalefetin gördüğü eşitlik ilkesi göz ardı edilen noksanlıklarını tamamlamak ve bazı maddelerin düzeltmesi için verdikleri önergeler, sayısal üstünlüğü çok olan AKP?li üyeler tarafından oldu bittiler le kendi istek ve arzularına göre çıkartılmasıdır. Yine tekrar ediyorum noksanlıkları birden fazla olan Cumhurbaşkanlığı seçim kanununa binaen ortak aday ittifakı yapan siyası partiler seçimlere sıkı bir şekilde ülkemizin birlik ve beraberliği için seçmenlerinin katılımlarını sağlayarak alınacak yüksek oyla Cumhurbaşkanlığına Ekmelettin Mehmet İhsanoğlu?nu birinci turda seçtirmeleridir.
Bu kazanılacak seçim ile geleceğin kirli pazarlıklarına karşı, ülkemizin geleceği için dur diye bilen siyası parti tabanlarını harekete geçirecek ve her türlü tehditle korkar hale gelen halka da güven verecektir. Ve yapılacak olan genel seçimlerde Türk siyasetinde müthiş bir siyası tablonun değişmesine öncülük edecek ve AKP?nin ben yaparım ederim dediği şımarıklığı son bulacaktır.
Sonuç olarak: Tekrar ediyorum gelecekte bu gibi durumların bir daha yaşanmaması ve TBMM siyası tablonun denk bir yapıya kavuşması için, son sekiz günde ortak aday olarak desteklenen Ekmelettin Mehmet İhsanoğlu?na top yekun oy verilmesidir.
Evet bu yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma ile ülkemiz üzerinde oynanacak kirli oyunlara ancak bu vaziyette dur diye bilinecek ve parlamenter sistemin devamı sağlanacaktır. Yok katılmayacağız boykot edeceğiz diyenler iyi bilsinler ki, seçime katılmayarak katılımın düşmesi halinde Recep Tayip Erdoğan?ın oy oranını artmasına sebep olunacak, beklide partili Cumhurbaşkanı seçilmesi ile parlamenter yapının değişmesi sağlanacaktır.
Bunu boykotçuların iyi bilmesi ve aldıkları boykot kararlarını vicdanen gözden geçirmeleri gerekir. Eğer aldıkları boykot kararlarıyla katılmama durumları düzeltilmezse ve inatla boykot etmeye devam ederlerse, ülkemizin geleceğini tayin edecek olan sandık Recep Tayip Erdoğan?ı Cumhurbaşkanı yapar ve ona kendi halkları ve gelecekleri için ikinci tur pazarlığı yapacak olan BDP?lilerin arzuları ile bölünmeye giden kargaşalıklar ülkemizi sıkıntılara sokması kaçınılmaz olacaktır.
Bu durum gerçekleştiği zaman ?ah biz ne yaptık nefsimizin esiri olduk vah vah ülkem elimizden gidiyor dediğiniz zaman çok geçmiş olacak, çektiğiniz ah ne sizi nede ülkeyi kurtaracaktır. O zaman? gitti gül, gitti bülbül, ister ağla, ister gül ..? demene bile fırsatın kalmayacaktır
Read more: http://www.erzurumhaber25.com/cumhurbaskanligi-secimine-sekiz-gun-kala.html#ixzz39bQzRHFF