G-4SVPJCLT0J
1926 yılında din derslerinin ilkokul 3.sınıftan itibaren haftada bir saate düşürüldüğünü kaydeden Altaş, bunun sebebinin ise okullarda din eğitimi verebilecek yeterliliğe sahip öğretmenin bulunmamasından, var olanların da medrese kökenli olmasından kaynaklandığını belirtti. Altaş şöyle devam etti; “Bugün gençler, farklı ideolojik düşüncelere sahip olsalar da düne göre birbirlerini anlamaya dinlemeye daha yatkınlar. Din dersi toplumun sahip olduğu değerlerin öğretildiği, değerleri zenginleştirecek olan nesillerin yetiştirileceği bir derstir. Kalıp davranışları tekrar eden bireyler yetiştiren değil, hayatı anlamlandırmaya yardım eden derstir. Hangi bakış açısıyla bakarsanız bakın vazgeçilecek bir ders değildir.”
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin, Kuran’ı Kerimin ve Hz. Peygamber’in (SAV) hayatının anlaşılmasına yardım eden bir ders olarak müfredatta bulundurulmak zorunda olduğunu vurgulayan Altaş konuşmasını şöyle tamamladı; “Son günlerde yaşanılan kesintili eğitim süreci ile birlikte bu dersi destekleyebilecek nitelikte yeni dersler öngörülmektedir. Bunlar eğitim sistemi açısından olumlu gelişmelerdir. Hazırlıkların bu kanuna paralel olarak yapılması gerekiyor. Önceki dönemlerde yaşanılan sorunların tekrar karşımıza çıkmaması için sizlere büyük sorumluluklar düşüyor. Sadece öğretmen olmak için gerekli yeterlilikleri taşımak yetmiyor, aynı zamanda bilgi birikimini sağlamak için lisansüstü çalışmalar da yapmanız gerekiyor.” dedi.