1956 yılında
Erzurum?un ilk sanayi tesisi olarak üretime başlayan Şeker Fabrikası?nın özelleştirilmesi için düğmeye basıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek?in açıklamalarından sonra
Erzurum?da sivil toplum kuruluşu temsilcileri özelleştirmeyi ve sonrasında uygulanacak politikaları değerlendirdiler
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek?in şeker fabrikalarının özelleştirileceğine dair açıklamasının ardından gözler
Erzurum?da kamuya ait tek sanayi tesisi olan Ilıca Şeker Fabrikasına çevrildi. Sadece
Erzurum değil, Erzincan ve Bayburt?ta 10 binden fazla üreticiye hizmet eden Şeker Fabrikası?nın özelleştirilmesiyle ilgili görüşlerini açıklayan Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, bakanlığın 25 fabrikayı grup halinde değil de tek tek satışa çıkarması halinde alıcı bulabileceği uyarısı yaptı. Yücelik, ?Fabrikalar tek satılırsa yöre insanının alma, işletme şansı olabilir. Böylelikle Erzurum?da ikinci bir ERÇİMSAN örneği yaşanır? dedi.
Türkiye?nin ilk şeker fabrikalarından olan Erzurum Şeker Fabrikası, 1956 yılında o zaman ilçe olan Ilıca?da kuruldu.Erzurum?un ilk fabrikası olma özelliğini taşıyan Şeker Fabrikası, sadece bulunduğu kentin değil Erzincan, Bayburt?tan 15 bine yakın çiftçinin ürettiği şeker pancarı şekere dönüştüren bir tesis. 105 gün süren kampanya döneminde 43 bin ton şeker, 105 bin ton küspe, 7 bin ton melas elde eden tesisin ekonomiye katkısı yaklaşık 90 milyon lira. Her kampanya döneminde kent ekonomisine katkı sunan fabrikanın özelleştirilmesiyle ilgili Maliye Bakanlığı düğmeye bastı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kısa zaman içinde elektrik üretim santralleri, otoyol ve köprüler, bazı limanlar ve Erzurum Kış Olimpiyatları Tesisleri?ni özelleştireceklerini, 25 şeker ve 5 makine olmak üzere şeker fabrikalarını da satacaklarını açıkladı. Bakan Şimşek?in açıklamaları sonrasında Erzurum?da kamuya ait tek sanayi tesisi olan Şeker Fabrikası?nın geleceği masaya yatırıldı.
Grup halinde satılmasın
Şeker fabrikalarının geçmişte grup halinde satışı çıkarıldığı için alıcı bulamadığını belirten Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, yeni dönemde özelleştirmenin tek tek gerçekleştirilmesinin faydalı olacağını bildirdi. Erzurum Şeker Fabrikası?nın bölge üreticisi için önemine işaret eden Yücelik, ?Eğer satış tek tek yapılırsa işte o zaman yöre insanının, üreticisinin fabrikaları alma şansı olur? dedi.
Konuyla ilgili başta İçişleri Bakanı Efkan Ala olmak üzere milletvekillerinin de bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yücelik, ?Özelleştirme konusunda bütün yöneticiler bilgilendirilmeli. Tek satışın önemi anlatılmalı. Eğer bizim istediğimiz gibi olursa biz te Ticaret ve Sanayi Odası olarak yöre insanına öncülük ederiz. Kooperatifiyle, üretici ve sendikacılarıyla herkes fabrikasına sahip çıkar ve Erzurum?da ikinci bir ERÇİMSAN örneğini oluşturmuş oluruz? diye konuştu.
Hükümetin aldığı özelleştirme kararından dönülmeyeceğini belirten Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, ?Fabrikanın özelleştirilmesi yönünde bir karar alınmıştır. Bu kararın geri dönüşü yoktur. Tek temennimiz Konya Torku gibi Erzurum ekonomisine katkı sağlayacak bir özelleştirmenin yapılmasıdır? dedi.
Fabrikanın 2000?li yıllardan beri özelleştirme kapsamında bulunduğunu belirten Şeker-İş Sendikası Erzurum Şube Metin Keskin, ?2005 yılında gündeme alındık. Biz Erzurum Şeker Fabrikasının, kent ekonomisine ne tür zararlar verdiğini yazlı bir şekilde gerek genel müdürlüğe gerekse milletvekillerine tek tek gönderdik. Fabrika bu durumda zarar ediyor. Ancak özelleşme de yapılacaksa devlet ortaklığı ile yapılmalıdır. Biz pancar ekiminin çoğaltılmasını istiyoruz. Bu fabrikaların ayakta durabilmesi için eskiden olduğu gibi pancar ekimlerinin artması gerekir. Devlet kaldırdığı doğu primlerini geri verir ve pancarı artık tarım ürünü olarak görürse kalkınırız? diye konuştu.
Özelleştirilmeyle fabrikanın kar etmeyeceğini tek kurtuluşun pancarın desteklenmesi gerektiğini belirten Keskin, şunları kaydetti:
?Özelleştirme yapıldıktan sonra kar elde edileceği yok. Karın elde edilmesi için hammadde olan şeker pancarının ekiminin desteklenmesi devlet tarafından verilen doğu primlerinin geri getirilmesi gerekir. İnsanlar pancar fiyatının artmasıyla şekerin artacağını düşünüyor. Tam tersi bir durum var. Eğer pancar çiftçileri mağdur olmayacakları fiyatla ürününü satarsa daha çok ekim yapacak. Böylece hammadde artacak ve şeker fiyatları düşecek.
Eğer durum böyle giderse dünyanın en büyük şeker üreten 8?inci ülkesi olan Türkiye üretimden çıkarak tüketime yönelecektir. Bunun sonucu yapay üretilen tatlandırıcılarla hepimizin sağlığı bozulacak. Maalesef bu özelleştirmeler birer Avrupa Birliği baskısıdır.?
2009 yılına kadar kar eden fabrika artık zarar ediyor
Organik Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nazmi Ilıcalı ise özelleştirmenin faydalı olacağını düşünmediğini belirterek, ?Devlet eliyle zarar eden bir kuruluşu kimse gelip de satın almaz. Devlet zarar ettiği kuruluşları kapatmalıdır, ancak doğu bölgesindeki fabrikaları kapatmamalıdır. Bu bölgede bu fabrikalardan ekmek yiyen binlerce insan var. Özelleştirme demek kapatmak demektir.
Konya?da bunun bir örneği var. Torku mükemmel bir sistemle her şeyi rayına oturttu. Ancak bunun Erzurum?da gerçekleşmesi çok zor. Çünkü burada o derecede bir sermaye ve hammade yok. Zaten pancar ekenlerde artık para kazanamadıkları için ekmek istemiyorlar. Geçmiş yıllara oranla pancar sayısında ciddi bir azalış var. Kapatmak önce farklı bir politika bulunmalıdır. Çünkü fabrikanın kapatılmasıyla bir çok meslek dalı da büyük zarar edecek.
Bu bir kapatma politikasıdır
Özelleştirmenin bir kapatma politikası olduğunu ileri süren Erzurum Ziraat Odası Başkanı Şahset Karaman, ?Yıllardır bu konu gündeme geliyor. Fabrika satılığa çıktığı zaman kimse almayacak. Bu durumda kaldığı zaman da ekin olmadığından zarar ediyor. Burada tek bir sonuç çıkıyor bu bir kapatma politikasıdır. Biz kapatılmasını istemiyoruz sadece pancara desteğin verilmesini istiyoruz. Fabrikada çalışan yüzlerce insan var. Şu an çiftçilerimize zorla pancar ektiriyoruz. Devlet hala pancarı tarım ürünü olarak görmüyor. Eğer pancara destek verilirse fabrika devlet eliyle de olsa özelleşse de kara geçer? dedi.