G-4SVPJCLT0J
Erzurum´da herkes Fetö/Pyd operasyonlarını konuşuyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurum ve birimleriyle yaşı kuruyu ayırmaya çalışıyor. Emniyet birimleri neredeyse kılı kırk yararak bir çalışma yürütüyor.
Bir yanda vatana ihanet edenler, millete kurşun sıkanlar, demokratik rejime kast edenler, öte yanda masum kandırılmış mütedeyyin Müslümanları ayırmak oldukça zor bir iş olsa gerek. Cumhuriyet savcılarımızın talimatıyla emniyet güçleri Hukuk kuralları çerçevesinde, hukuka insan haklarına, uluslararası sözleşmelere uygun gözaltılar yapıyor.
Fiziki ve psikolojik işkenceye maruz bırakmadan bu gözaltları yapmak sonuçlandırıp hukukun karşısına çıkarmak hiçte kolay iş değil.
Kim Fetöcü, kim samimi müteyyin kandırılmış Müslüman ayrımı yapmak oldukça ustalık istiyor.
Bende bu şehirde 15 Temmuz öncesi Paralellerin kumpasından geçmiş aylarca dava bombardımanıyla uğraşmış bir gazeteci olarak, halkı ve hakkı savunmayı kendime bir sorumluluk olarak addediyorum.
Ben Fetöcü imamların talimatlarıyla bir yılda 30-40 davada kendimi savunurken susanlar, bugün FETÖCÜ sürek avına çıkmış piyasada ortada arz-ı endam ediyorlar.
Eyvallah tabii ki, Fetöcüleri bulup çıkarmak etçisinden, tüpçüsüne, işçisinden, çöpçüsüne, aydınından, vatandaşına hepimizin asli görevidir.
Fetöcüyü ihbar etmek, aşikâra çıkarmak kalleşlik değil vatanseverliğin, din-i Mübin-i İslam´a hizmetin ta kendisidir.
Bu hizmeti yapalım, bu mübarek bir hizmettir ama;
İftirayı,
Çamuru,
Kini,
Nefreti,
Ticari kaygıları,
Kişisel ihtirasları,
Makam mevki aşkını,
Kişisel eziklik ve komplekslerimizi bir tarafa bırakıp bilgimizi ilgili kurum, birimlerle paylaşıp işi uzmanı olan Savcılarımıza, yargıçlarımıza, emniyet birimlerimize bırakalım.
İnanın hepinizi anlıyorum, kendimi de anlıyorum ve el hak diyorum yerden göğe haklısınız, yerden göğe haklıyım.
Yılarca Fetönün yatağından çıkmayıp bugün ben bakireyim diyenleri görüp susmak, onların pişkinliği karşısında isyan etmemek mümkün değil.
FETÖCÜ FETÖ SEVİCİ
Neredeyse 45 gündür Fetö ile yatıp, Fetö ile kalktığımızdan fikir ayrılıkları, görüş bakış farklılıklarından kaynaklanan yeni kavramlarda kelime hazinemize giriyor.
Fetullahcı terör örgütünü Fetö, Fetullahcı Terör örgütüne üye, destekçi, yandaş olanları da Fetöcü olarak tanımlar olduk.
Son günlerde şehrimizde eline sakat kalemine sağlam bir gazeteci yazdığına itirazı olanları kalkıp Fetö Sevici olarak niteledi.
Sanki kimin Fetöcü, kimin Fetö sevici olduğunu belirleme makamı kendisiymiş gibi bir tavır içerisine girdi.
FETÖ ölçer aleti varmış gibi kesin, net ifadelerle şu FETÖCÜ, bu FETÖCÜ değil, o FETÖ sevici gibi direk neye karşı yazıldığı belli olmayan, ama kendisini iyi tanıyanların neye karşı yazdığını çok iyi bildiği yazılar kaleme alıyor.
Devletle iş görenin g? de hıyar biter (benim katılmadığım bir halk deyişi) tabirini bu tiplere uyarlasak g?.de10 dönümlük bostan tarlası olması gerekenlerin bugün kini, ihtirası, ticari kaygıları, geçmiş ilişkileri nedeniyle birilerinin isimlerini Fetöcü diye kamuoyuna duyurması bana hiçte inandırıcı gelmiyor.
Geçmiş yıllarda ?parayı veren düdüğü çalar´ özdeyişinden hareketle parayı alıp köşeyi yazıp, köşeyi dönenlerin bu hassas dönemde aynı saikle hareket etmediklerine beni kimse inandıramaz.
Mahkeme de okunan telefon kayıtlarında ? Sen falana 60 bin vermişsin de az olmuş ona bir 20 bin lira daha öde´ diyenin; bana, ona, buna, size ne dediğinin ve ne yazdığının hiçbir önemi Harbiye´si yoktur.
ÖZTÜRK AKKÖK VE ERZURUMDAN HABERLER
Öztürk AKKÖK duruşlu bir adamdır sevdiğine ?severim seni´ sevmediğine ?seni sevmem´ diyecek kadar oturaklı ve prensiplidir.
Mesleğe ilk başladığım 1992 yılında Öztürk Akkök bu şehrin yine duruşlu gazetecilerinden birisi idi.
Yıl 2016 oldu aynı düşüncedeyim.
www.erzurumdanhaberler.com isimli bir siteyle yayın hayatına geri döndü.
İnan Öztürk AKKÖK senin duruşuna, bakışına, tespitlerine, tecrübene bugünler de öylesine ihtiyacımız var ki.
Öztürk AKKÖK;
Kendi işini profesyonelce yapan,
Kendi ürettiğini kendi tüketen,
Kendi düşünce dünyasından ve tavizsiz ürettikleri ile haber yapan
Kendi yazan kendi çizen, tetikçi kullanmayan
Kendi dini çok yoğun yaşarken, dini yazısına haberine bulaştırmayan,
İyi gün kötü gün bilen, dostluğuna da, sözüne de güvenilen, şehrin değerleriyle teçhiz olmuş has bir Erzurumlu abimiz.
Diğer yanda;
Dün Fetönün koynunda,
Bugün devletin yanında,
Dün Fetönün tetikçisi övücüsü sevicisi
Bugün ?vatan sana canım feda´
Dün ?muammer sen öl ki birilerinin yolu açılsın´
Bugün Efkan ALA sen bizim her şeyimizsin.
Dün ?Ben ve Deniz olaylarının baş aktörü, daire nakit kaldırdığı herkes tarafından söylenen adam´
Bugün ?Karadayı mağdurları için gözyaşı döken adam´
Dün ?Bir işletmecinin caddelerde pankart açıp bana şantaj yaptı denen adam´
Bugün ?dik duruştan dürüstlükten bahseden adam´
Dün ?Çamlıkta vali bastırıp arsa kapan adam´
Bugün ?Arsa alan fetöcüleri vatana ihanetle suçlayan adam´
Darbe olsaydı paşalara methiye dizdireceğini bildiğimiz bir kısım tetikçi çalıştırıp ?maşa varken elimi niye yakayım´ diyen kalemine sağlam eline sakat arkadaşın konuştuklarına da yazdıklarını da ben hiç itibar etmiyorum, buna emin olunuz ki sokakta, caddede, kahvede, kafede gezen vatandaşta itibar etmiyor.
Bırakın konuşsunlar, yazsınlar.
Onlar hep konuşuyorlardı ki zaten.
Bırakın konuşsunlar, onlar kumsalda kovaları, kürekleri, oyuncak kamyonlarıyla kumdan kaleler, evler, bahçeler yapsınlar sonra yıkıp tekrar yapsınlar.
Kısacası kumda oynamaya devam etsinler.
Konuyla alakasız birkaç fıkra şiirle yazıma son vereyim.
HOŞT BEYİM HOST
Bir gün Nasrettin hoca bir köpeğin mescidin kapısına işediğini görmüş.
Kovmak için öfkeyle hayvanın üstüne gidince köpek de hırlayarak ona gelecek olmuş.
Hoca hemen sesini tatlılaştırarak:
´Hoşt beyim hoşt! ?demiş
Abdürrahim Karakoç´u rahmetle anarken;
BÖYÜKLER BİLİR
Yalan-dolan ile devran sürmeyi
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Milletin başına çorap örmeyi
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Rüşvet vermek, rüşvet almak nasıl şey
Hazineden para çalmak nasıl şey
Terlemeden zengin olmak nasıl şey
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Erken palazlanıp erken ötmeyi
Değirmenler kurup baş öğütmeyi
Hele meydan meydan adam gütmeyi
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Anlamayız kopya nedir, asıl ne
Perde, sahne, solo, koro, fasıl ne
Üçkağıtta erkân nedir, usul ne
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Viski, votka çekip keyif çatmayı
Dansöz kucağında stres atmayı
Milleti bölmeyi, vatan satmayı
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Kaç tür hokkabazlık, kâhinlik varsa
Kaç şeytanlık varsa, kaç cinlik varsa
Dünyada ne hile, ne hinlik varsa
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.