3 Eylül 2014 tarihinde Erzurum yerel gazetelerinden birisinde okuduğum yazıda aynen şu ifadeler yer alıyordu.
``Erzurum Büyükşehir Belediye başkanı Mehmet Sekmen Cumhur Başkanı Erdoğan`ı Başbakan olarak Erzurum`a yaptığı son ziyarette gecekondu ve harabe alanlarına götürdüğünü burada Erdoğan`ın gördükleri karşısında şaşırdığını ve Burası gerçekten Erzurum mu ? diye sorduğunu söyledi.
En başta Sayın Sekmen`i yalanları değil gerçekleri Sayın Başbakana Yani Cumhur`un seçilmiş Başkanına gösterecek kadar cesur davrandığından dolayı Erzurum`un bir evladı olarak tebrik ediyorum.
Şimdi deyim yerinde ise gel gelelim Kuru Fasulyenin faydalarına.
Evet Reis o gördüğün yerler ERZURUM`UN ta kendisidir.
Aslında sizde haklısınız Sayın Cumhur Reisim.
Çünkü siz her Erzurum`a geldiğinizde bir gün önce yıkanmış asfalt yollardan doğruca miting alanına götürdüler.
Çünkü siz her Erzurum`a geldiğinizde birileri etrafınızda gerçek Erzurum`u görmeyesiniz diye daireler oluşturdu, görüş mesafelerinizi ve manzaraları engelledi.
Gördükleriniz`inde siz sorunsuz bir Erzurum görüyordunuz.
Evet Cumhur Reisim gördüğünüz o asfalt ve pırıl pırıl yollar sadece sizin için hazırlanan Erzurum`dan ibaretti.
Siz Başbakan olarak yıllardır Erzurum`a oluk, oluk para gönderdiniz, alın Erzurum`u Erzurum yapın Erzurum`luya hizmet edin diye ama ne fayda,
Siz Cumhuriyet tarihinde yerel yönetimler konusunda yapılmamış akla gelmemiş ve bugüne kadar görülmemiş reformlar yaptınız.
Yaptınız ki Erzurum`u gerçek manada Büyükşehir yapsınlar ama ne fayda,
Siz hep istediniz Dadaşların size olan teveccühüne karşılık Dadaş gibi hizmetler alsınlar diye ama ne fayda,
Siz Ankara`dan her ne talep oldu ise Dadaşlara helaldir deyip gönderdiniz ama ne fayda,
Evet Cumhur Reisim siz Erzurum`a çok şey yolladınız ama, Erzurum`da birileri har vurup, harman savurdu.
Havanın rengine göre makam arabası değiştiler.
Sonuç nemi oldu?
Gerçek Erzurum`u gözlerinizle gördünüz.
Buna yüzlerce değil, binlerce şükürler olsun.
Bir kez daha Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen`e şükranlarımı sunuyorum.
Gerçek Erzurum`dan sizi haberdar edecek kadar yürekli davrandığı için.
Kısacası Cumhur Reisim; Siz
Mutfak yaptınız.
Un gönderdiniz.,
Toz gönderdiniz.
Su`da vardı da zayi ettiler.
Geldin gördün ki Cumhur Reisim birileri değil usta olmak, sizden çıraklığı bile öğrenip helvayı yapamadılar.
Çünkü Erzurum diye bir dertleri yoktu.
Erzurum ise dertli Erzurum olmaya devam etti.
Eğer bir şehre merkezi hükumet her türlü olanağı sağlıyor da o şehir hizmetin zerresini görmüyorsa kimse hükumeti suçlamasın.
Suçlu olan tek kişi o şehrin yerel idarecileridir.
Nerede yıktıklarınız ve yaptıklarınız?
Nerede kentsel dönüşüm ile dönüştürdüğünüz o güzel mahalleler?
Nerede şehrin ulaşımını rahatlatan yeni yollarınız?
Nerede bir şehrin çarpık yapılaşmasına son verecek 1/5000 `lik ve 1/1000 `lik imar planlarınız?
Vardı da hadi benim gözüm kördü de görmedim.
Peki vardı da Cumhur Reisim demi görmedi?
Çünkü yok.
Sayın Sekmen gurbet el deyim yatırımınızı fazla takip edemesem de,
Sadece ve Sadece bu ülkenin Cumhur Reisine gerçekleri gösterdiniz ya size bir kez daha teşekkür ediyorum.
Sayın Sekmen biliyor musunuz bir şehir bu hale nasıl geldi?
Ben sadece bir örnek vereceğim.
Bir teknik eleman olarak.
Erzurum şehrinin Belediyelerindeki imar bürolarında çalışan bazı Müteahhitler var.
Belediyede imar personeli dışarıda Müteahhit olmuş bazı zevatlara bir bakın.
İmar bürolarında çalışan bazılarının hangi kooperatiflerin tabelalarında isimleri yazıyor bir bakın.
Bakın saat beşe kadar imar personeli olanlar hangi arsaların altına tren rayı döşüyorlar, hangi kooperatifin şantiyesinde akşam çayı içiyorlar bir bakın.
Bu arkadaşların mal varlıklarını bir araştırın.
Kim kimin ekmeğine yağ sürüyor.
Kim kimin kooperatifini denetliyor.
Her ay Belediye Meclislerinde 30 adet hazırlanan imar plan tadilat dosyaları ile bir şehrin planları nasıl paçavraya dönüştürülmüş bir bakın.
Bakında o şehrin gerçeklerini Sayın Cumhur Reisine gösterdiğiniz için kendi kendinize bile defalarca teşekkür edin.
Sayın Sekmen inşallah göstermiş olduğunuz bu cesaretiniz ve gerçeklerle yüzleşmeniz ile birlikte şehrime hayırlı hizmetler yapıp hizmet sürenizin sonunda da Sayın Cumhur Reisimizi bir kez daha aynı yere götürüp nasıl bir şehir devralıp, nasıl bir şehir bırakacağınızı da gösterirsiniz.
O zaman bu gün olduğu gibi o günde zatı alinize teşekkür etmezsem namerdim.
Buda benim size son sözüm olsun.