ÖMER ŞAN HAKLARIMIZ ENGELLENİYOR
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, sağlıklı ve doğal yaşamın vazgeçilmez kaynağı olan suya ulaşma haklarının engellendiğini öne sürdü.
Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, dünya genelinde suyun önemini iyi bilen ve suyu sahiplenen Birleşmiş Milletler`in Dünya Bankası, hükümetler ve uluslararası şirketler ile suyu bir meta haline getirmeyi amaçladığını, bu kapsamda suyu sahiplenmek, suyun dünya genelinde bir meta olarak değerlendirilmesini sağlamak amacıyla politikalar geliştirdiğini ileri sürdü. Suyun özeleştirildiği ve su kaynaklarının sahiplenildiği ülkelerde yer altı ve yer üstü sularına sahip olan sermayenin suyu ticari bir meta haline getirdiğini, suya ulaşamayan milyonlarca insanı bundan kaynaklanan sağlık sorunları ile baş başa bıraktığını iddia eden Şan, şunları kaydetti:
YÜZDE 60?A YÜKSELDİ
"Dünya üzerinde su, insanlık tarihi boyunca insan yaşamında hep belirleyici olmuş, yerleşim yerlerinin kurulmasından, sanayinin gelişmesine kadar her alanda etken olmuştur. 2000 yılında sanayinin kullandığı su oranı, toplam su tüketimi içinde yüzde 60`a kadar yükselmiştir. Yeryüzündeki içilebilir su olan yüzde 1`e ulaşmak isteyen bizlere çeşitli engeller çıkarılmakta, `paran varsa kullan` şeklinde uyarılar yapılmakta, sağlıklı ve doğal yaşamın vazgeçilmez kaynağı olan suya ulaşma hakkımız engellenmektedir. Ülkemizde su, son yıllarda önemli bir konuma gelmiş, suya sahip olmak isteyen sermaye yeni hedeflerle ülkemizin yer altı ve yer üstü kaynaklarını paylaşmaya başlamıştır. Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesinde yapılması planlanan binlerce HES projesi ile binlerce hektar su havzası, derelerimiz ve içme suyu kaynaklarımız enerji üretimi adı altında yerli ve yabancı şirketlere 49 yılığına pazarlanmaya başlanmıştır."
?SU PARA KAZANMA ARACI?
Platformlarının tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülmesini reddettiğini ifade eden Şan, şöyle devam etti: "Sudan elde edilmeye çalışılan enerjinin alternatifi vardır. Oysa doğal yaşam alanlarımızın başka bir alternatifi yoktur. Su, ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin vazgeçilmez bir parçasıdır. Tüm canlıların eşit şekilde sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin su ihtiyacının daha önemli olduğunu ileri süremez. Canlı türlerinin yok olma noktasındaki suyu ifade eden can suyu kavramı veya böyle bir adalet anlayışı kabul edilemez, ahlaki görülemez. Can suyunun tartışması dahi yapılamaz. Birileri için rant ve gelir kaynağı olarak görülen sularımız, bizler için yaşam kaynağıdır. Derelerimiz bizim can suyumuzdur. Unutulmasın ki bu vadilerde sadece insanlar yaşamıyor. Buralardaki binlerce sucul ve karasal canlı bu su ile yaşam buluyor. Eğer zincirlerden biri koparılırsa, ekosistem mutlaka çöker, dengeler bozulur, tüm canlıların yaşama koşulları biter. Bizler, suyun yaşam kaynağı olduğu bilinci ile dün olduğu gibi bugün ve yarın da derelerimize ve vadilerimize sahip çıkacağız."