Tarih: 19.01.2016 23:00

Rektör Adaylarına Şok

Facebook Twitter Linked-in

 

Üniversite rektörlerinin seçimle belirlenip YÖK´e bildirilmesi dönemi sona eriyor.

Üniversitelerin öğretim üyeleri tarafından yapılan oylama sonuçlarının YÖK tarafından yapılacak sıralamanın Cumhurbaşkanı´na sunulmasından sonra Cumhurbaşkanınca değerlendirilip adaylardan birinin atanması sonucu ataması yapılan üniversite rektör adaylarını haziran ayında bir sürpriz bekliyor.

HAZİRANDA SEÇİM VARDI

Bu yılın haziran ayında içlerinde Atatürk Üniversitesi´nin de bulunduğu 21 üniversitede rektörlük seçimleri yapılacaktı. Ancak YÖK´ün bu seçimlerden önce yeni bir düzenleme yaparak seçim sistemin, tamamen kaldırılacağı yönünde çalışmalar yaptığı ortaya çıktı.

ADAYLAR BOŞA MI ÇALIŞTI?

Haziran ayında yapılacak seçimler öncesi rektörlük makamı hayali kuran bir çok Profösörün bugüne kadar gerçekleştirdiği lobi çalışmaları ve nokta ziyaretlerinin tamamını boşa çıkartan bu adım, öğretim üyeleri tarafından da memnuniyetle karşılandı. Her gün yeni bir rektör adayının kendilerini ziyaret etmelerinden bilimsel çalışmalar yapamaz hale geldiklerini ifade eden öğretim üyeleri, seçimlerde oy kullanamayan öğretim üyelerinin ziyaret edilmemesini de etik olarak doğru bulmadıklarını belirttiler.

İŞTE YENİ DÜZENLEME

YÖK´ün çalışmasını yürüttüğü yeni rektörlük seçimleri için yeni kriterler geliştirdiği öğrenildi. Buna göre seçim sistemi tamamen kaldırılıyor. Yerine ise rektör adayı olabilecek isimler için kriterler getiriliyor. Kriterlere uygun isimler, Rektör olabilmek için YÖK´e başvuracak. Başvuruda bulunan adayların içinden belirlenecek isimler Cumhurbaşkanına sunulacak. Cumhurbaşkanı da bu isimlerden birisini üniversiteye rektör olarak atayacak.

Kanun hazırlığının bitme aşamasına geldiği, önümüzdeki günlerde yürürlüğe sokulacağı bildirildi. Alınan bilgilere göre yeni düzenlemenin Mayıs ayına yetiştirilmesinin planlandığı ileri sürüldü.

HAZİRAN AYINDA REKTÖR ATAMASI YAPILACAK ÜNİVERSİTELER ŞUNLAR:

Haziran ayında 21 üniversitede rektörlük seçimleri yapılacak. Bu üniversiteler şöyle sıralandı:

Fırat Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi,  Gazi Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, ODTÜ, Trakya Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi.

YÖK´ÜN AÇIKLAMASI

Hazırlanan kanun tasarısıyla ilgili YÖK, kendi resmi internet sitesinden de yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

?Yükseköğretim Kurulu Anayasa tarafından yükseköğretimi planlamak, düzenlemek, yönetmek ve denetlemekten sorumlu olarak görevlendirilmiştir. Son yıllarda yükseköğretimdeki sayısal bakımdan büyüme Yükseköğretim Kurulu´na yeni sorumluluklar getirmiş ve Kurul´u sistemin pek çok alanında yurt içi ve yurt dışındaki gelişmelere cevap verecek kuramsal ve kurumsal değişikliği gerçekleştirmesini gerekli kılmıştır.

Yükseköğretimin dünyada küreselleşen yapısı, Türkiye´nin de dâhil olduğu, Avrupa yükseköğretim alanını da aşan, akademide evrensel ilkeleri gerçekleştirme arayışları kadar Avrupa yükseköğretiminde yaşanılan sorunların da bir sonucu olan Bologna süreci, en önemlisi kendi ulusal referans çerçevemizin, milli politikalarımızın, kapasite ve hedeflerimizin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu yeniden yapılanma; çeşitlilik, performans değerlendirilmesi, rekabet, kalite güvencesi gibi evrensel kavramların oluşturduğu bir zeminde gerçekleşmelidir. Bu temel zihniyet ve ilkeler çerçevesinde, yükseköğretimin yeniden yapılandırılması çalışmaları belli bir süreç dâhilinde yürütülecektir. Çok kısa bir zaman içerisinde öncelikle üniversitelerimizin rektörlerinin, daha sonra konunun diğer ilgili bütün taraflarının katkılarının teminine çalışılacak, şeffaflık ve katılımcılık ile bu süreç yürütülecektir. Yükseköğretim Kurulu olarak ?Yükseköğretim Kanunu Tasarısı? çalışmasını başlattığımızı kamuoyuna duyururuz?

SEÇİMİN SAKINCALARI

Rektörlerin atanma sürecinin ilgili üniversitelerde öğretim üyelerinin sandıklarda oy kullanmasıyla başlaması beraberinde birçok sorun ve sıkıntıyı da getiriyordu. Öncelikle bu sistem siyasi çatışma ve kutuplaşma getiriyor. Seçimle gelen rektör, ilkeler üzerinden değil dengelere ve mazhariyetler üzerinden yürüyor. Bu da köklü reform ve özgür bilimsel çalışmaları akim kılıyor. Atanan rektörler kendisine oy vermeyen öğretim üyelerini bilimsel anlamda yeterli olup olmamalarına ve başarılarına bakmadan sindirme ve üniversiteden kaçırmaya yönelik mobbing uygulayabiliyor.

DÜNYA VAZGEÇTİ

Ülkemizde uzun süreden beri uygulanan rektör atama yönteminin başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkede terk edildiğini belirten uzmanlar belirli kriterlerİ içeren atama metodunun daha faydalı olacağını ve böylelikle üniversitelere yeniden bilimsellik ve hoşgörü iklimi hâkim olacağını ifade ediyorlar.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
4745585657