G-4SVPJCLT0J ANADOLUHABER

Taşeron İşçi Son Dakika! 660 bin Taşeron İşçiye Kadro Geliyor! (28.04.2014)

Taşeron İşçi Son Dakika! 660 bin Taşeron İşçiye Kadro Geliyor! (28.04.2014)

Taşeron İşçi Son Dakika! 660 bin Taşeron İşçiye Kadro Geliyor! (28.04.2014)

Bugün 28 Nisan Pazartesi taşeron işçilerle ilgili gelişmeler ne durumda, taşeron işçilerin son dakika haberleri haberimizde Haberler.com'da. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik taşeron işçi yasasının şu anda meclis'de görüşüldüğünü ve torba yasayla meclise geldiğini açıkladı. Taşeron işçi yasası torba yasada yer alacak mı ne tür haklar sunacak kadro verilecek mi hepsi Haberler.com'da...Taşeron işçileri kulaklarını dikmiş Faruk Çelik'ten gelecek son haberi bekliyorlar.Taşeron işçi taslağının Meclisde olduğunu söyleyen Faruk Çelik müjdeli haberi umutla bekleyen işçilere ne zaman verecek? Mecliste görüşülen taslağın son halini ne zaman açıklayacak işte en son taşeron işçi haberleri Haberler.com'da...

660 Bin Kamuda Çalışan Taşeron İşçiye Kadro Müjdesi!

 Çalışma Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı taşeron işçi taslağında sona geldi. Özel sektör kapsam dışı, konu 661 bin kamu işçisini ilgilendiriyor. Kıdem tazminatı, ücret zammı, izin hakkı ve 3 yıllık sözleşme geliyor

MECLİS'İN YOLUNU TUTACAK

Bugüne kadar çok sayıda taşeron yasa tasarı taslağı hazırlandı. Ancak bir neticeye varılamadı. En son 16 Nisan'da Çalışma Bakanının başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı ve ilgili bakanlıkların üst düzey temsilcileri ile yapılan toplantı neticesinde bir sonuç alındı. Çalışma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının birlikte hazırladıkları taslak önümüzdeki günlerde Meclis'in yoluna tutacak.

ÖZEL SEKTÖR KAPSAM DIŞI

Hazırlanan taslak sadece kamu işyerlerinde çalışan taşeron işçileri açısından önemli düzenlemeler getiriyor. Özel sektör yer almıyor. Önümüzdeki günlerde Meclis'e gidecek bu yeni düzenleme, Kamu İhale Kanunu'nda yapılacak değişiklikleri içeren Torba Yasa'da yer alacak. tASLAKTA Kamudaki taşeron işçilerinin kadro taleplerine ilişkin hiçbir hüküm yok.

KIDEM TAZMİNATI FONU

Yeni düzenlemede en dikkat çekici konulardan biri kıdem tazminatı konusu. Düzenleme, taşeron işçisinin, kıdem tazminatını asıl işveren yani devletten isteyeceği hükmünü getiriyor. 

Kıdem tazminatlarının hangi kaynaklardan ödeneceği konusunda henüz bir karar verilmiş değil ancak kıdem tazminatı fonu”nun kurulması söz konusu olabilir. Fon oluşana kadar bu kıdem karşılıklarının bütçeden çıkması planlanıyor.

İZİN HAKKI GARANTİYE ALINIYOR

Yıllık ücretli izin hakkının kullanılmasına yönelik düzenlemeler de taslakta var. Buna göre taşeron işçisinin, aynı işyerinde ilk işe girdiği tarih esas alınarak, alt işveren değişse bile, yıllık ücretli izne hak kazanılmasının önü açılacak.

ÜCRET KONTROLÜ GELİYOR

Diğer yandan, asıl işverene, alt işveren işçilerinin ücretlerini aylık olarak kontrol etme sorumluluğu verilerek, taşeron tarafından ödenmeyen ücretin doğrudan işçinin banka hesabına yatırılması sağlanacak. İş Sağlığı ve Güvenliği hakları bakımından asıl işverene gözetim ve denetim yükümlülüğü getirilecek.

3 YILLIK SÖZLEŞME ŞARTI

Son bir düzenleme ise süreklilik arz eden hizmet alımlarının bundan sonra kamu iş yerleri için üç yıllık yapılacak olması, böylece kısa süreli ihalelerin, dolayısıyla sözleşmelerin önü kesilerek çalışanların kıdeme bağlı haklarını kaybetmeleri engellenecek.

Kaynak: Milliyet

KAMUDA ÇALIŞAN TAŞERON İŞÇİLER

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamuda çalışan taşeronlar için müjdeyi verdi. Kamuda her işin artık taşeron çalışanlar tarafından yapılamayacağını belirten Çelik, Bir çizgi çizilecek. Çizginin bu tarafında kalanlar yani güvenlik, temizlik gibi işlerin dışındaki asıl işleri yapanlar kadroya geçecek. Kamuda taşeron çalıştırmada bir keyfiyet var. Bu düzenlemeleri Başbakan Erdoğan'a da anlatacağız” dedi. 

SEÇİMDEN ÖNCE BİTECEK

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da yakından takip ettiği taşeronluk çalışmasına ilişkin bir grup gazeteciye bilgi veren Çelik gündemlerindeki torba yasa paketinde taşeronluk düzenlemesinin bulunacağını söyledi. 

Çelik paketle ilgili müsteşarlar düzeyindeki çalışmaların tamamlandığını kaydederek üzerinde tartışılan netameli konuları ise Erdoğan'a sunacaklarını belirtti. Çelik, Seçimden önce meclis kapanmadan önce çıkarmak istiyoruz” dedi. 

700 BİN TAŞERON VAR

Taşeronluğun pakette olacağını ifade eden Çelik, şunları söyledi:  2002'de kamu 450 bin işçiyle işleri yürütürken, bugün 190 bine inmiş. Ama kamudakitaşeron sayısı 700 bine dayanmış. Kamuda taşeron çalıştırmada bir keyfilik var, bir disiplinsizlik var. Asıl işçi ile altişveren işçisi arasında karmaşık bir durum var. Bunun netleşmesi gerekiyor. Yapacağımız çalışmayla kamuda bir çizgi çekeceğiz. 

‘Kamuda şu işleri yapanlar asıl işçi olacak' diyeceğiz. Kadroları da asıl işçilerle doldurmak durumunda kalacaklar.”

BAKAN FARUK ÇELİK "ASIL İŞÇİ - TAŞERON İŞÇİ AYNI ŞARTLARA SAHİP OLACAK."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Asıl işçi hangi şartlarda çalışıyorsa taşeron işçi de benzer haklardan yararlanacak" dedi. Çelik, AA muhabirine, taşeron işçilere yönelik hazırlanan "alt işverenlikte tanım ve kapsam", "yıllık izin", "kıdem tazminatı" ve "ihale süresi" ile ilgili yasal düzenleme taslağına ilişkin değerlendirmede bulundu. Düzenlemeyi, sosyal taraflarla çalışarak Başbakanlığa gönderdiklerini anımsatan Çelik, taşeron işçilerden hizmet alımı noktasında net kararların alınmasına çalışıldığını ifade etti. Her alanda hizmet alınmayacağını vurgulayan Çelik, "Taşeron işçi, hizmet alınması gereken alanlarda çalışacak. Hizmet alımı olmayan yerlerde ise asıl işçi çalıştırılacak. Sorunun çözümüne yönelik düzenlemenin en önemli maddesi bu" diye konuştu. Düzenlemedeki ihale süresinde en az 3 yıl zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Çelik, bu sürenin 4-5 yıla çıkarılmasının da mümkün olduğunu dile getirdi. - Kamu güvencesi İşçilerin çalışma koşulları ile yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik çalışma yaptıklarına dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti: "İşçi işçidir, 'asıl işçisi taşeron işçi' diye bir şey olmaz. Asıl işçi hangi şartlarda çalışıyorsa taşeron işçi de benzer haklardan yararlanacak. Yıllık izinler de aynı şekilde kullanılacak. En önemli maddelerden biri de kıdem tazminatı. Birçoğu bundan yoksun, bazıları bunu yargı yoluyla almaya çalışıyor. Bunu da ortadan kaldıran bir düzenleme getiriyoruz. Kamunun güvencesine alıyoruz. Kamuda çalışan taşeron işçilerin kıdem tazminatlarını kamu güvencesi altına alan bir düzenlemeyi getirmiş oluyoruz. İnşallah taşeron işçi düzenlemesiyle çalışanlar arası ayrım kaldırılacak. En önemlisi alt işverenle asıl işi net olarak ayırmaya çalıştık." - "Bu yasama döneminde noktalamak istiyoruz" Çalışmayı kısa sürede tamamlama gayretinde olduklarını vurgulayan Çelik, "Düzenlemeyi inşallah bu ay Meclis'e göndereceğiz. Orada tartışılacak. Önemli katkılar sunulabilir. Bakanlar Kurulu'nda önemli katkılar geleceği inancındayım. Bu yasama döneminde bu işi noktalamak istiyoruz, kararlıyız" diye konuştu. Kamu Şirket Personelleri Eğitim, Kültür, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Hakan Aydın ise iş hayatının rahatlatılması gerektiğini söyledi. Yasanın Meclis'ten çıkmasını beklediklerini vurgulayan Aydın, "1 milyon 100 bin çalışanın gözü yolda. Hükümetimizin çalışmalarına ve bakanlığımızın samimiyetine güveniyoruz. Nisan ayı son tarih olarak verilmişti. Yasanın bu ay geçmesi sevindirici olacaktır" dedi.

TORBA YASASI YİNE MECLİSTE

30 Mart yerel seçimlerine takılan Torba Kanun, yeniden gündeme geldi. Torba Kanun'da sözleşmeli personele kadro, Bağ-Kur borçlusuna kolaylık ve Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçlarının silinmesi gibi binlerce kişiyi ilgilendiren konular var. 

4/C'LİYE KADRO 

Geçici personele (4/C'li) kadro verilmesiyle ilgili düzenlemeye son şekli verildi. 

Bu ay Meclis'e sunulması beklenen tasarıyla 50 bin 4/C'li personel kadroya geçirilecek. Ayrıca binlerce vatandaşın prim borcu silinecek.

HEP ENDİŞE TAŞIYORLAR

Kamuda çalışan 50 bin 4/C'li (geçici) personel bulunuyor. 4/C'liler bir yüdan az süreli veya mevsimlik sözleşme île çalıştırılıyor. İşçi sayılmayan 4/C'liler, diğer çalışanlarla aynı haldara sahip değil. Bu kapsamda çalıştırılanların yıllık izin, iş güvencesi, sosyal yardım gibi hakları yok. Ayrıca her yıl sözleşme yenilemek zorundalar. Yani daimi personel değiller. Bu yüzden de her yıl işsiz kalma endişesi taşıyorlar.

TALEP BAKANLARA İLETİLDİ

Sözleşmeli işçilere, belediyelerde çalışanlara kadro verildi fakat kamudaki geçici personele bir türlü çözüm bulunamamıştı. Çalışma Bakanlığı sendikalarla birlikte bu konuda bir çalışma başlatmıştı. 4/C'lilerin statüsüyle ilgili konular toplu sözleşme görüşmelerinin ardından yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarında da gündeme gelmiş ve bir tasarı hazırlanarak Bakanlar Kurulu'na sunulmuştu.

DÜZENLEME SEÇİME TAKILDI

Fakat geçici personele kadroyu da içeren Torba Kanun, 30 Mart yerel seçimlerine takılmıştı. 

Seçimlerin ardından gözler tekrar Meclis'e çevrildi. Binlerce çalışana kadro verilmesiyle ilgili düzenlemenin bu ay sonuna kadar Meclis'e sunulması bekleniyor. Torba Yasa ile ayrıca borçlu milyonlarca vatandaşın eli rahatlayacak. Düzenlemeyle, borçlu olduğu için sağlık hizmetinden yararlanamayan vatandaşın borcu silinecek.

BAĞ-KUR'LUYA KOLAYLIK

24 aydan çok prim borcu olan Bağ-Kur'lular borçlarını sildirebilecek. Borcunu sildirenin sigortası da yanacak. Bu kişi yeniden Bağ-Kur'a kayıt yaptırıp primlerini ödemeye devam edebilecek. Borcu silinen Bağ-Kur'lunun SSK çalışması varsa geçerli olacak. Emeklilik için prim gün sayısına ihtiyaç duyanlar, tamamını değil silinen süreden dilediği kadarını canlandırıp ödeyebilecek.

DİLEYENE TAKSİT

10 yıllık Bağ-Kur süresinin 4 yılına ihtiyaç olursa bunu ödeyip süresine ekletebilecek. Bağ-Kur'a 24 aydan fazla prim borcu olanlar borcu sildirmek yerine dilerse ödeyebilecek. Bu durumda ana para borcu sabit kalacak fakat gecikme zamlarının yüzde 50'si silinerek 36 aya kadar taksitle borcu ödeme imkanı getirilecek. 24 aydan az borcu olanların sildirme hakkı olmayacak. 

8 MİLYAR LİRALIK PRİM ÖDENMEDİ

1 Ocak 2012'den itibaren yeşil kart uygulaması terk edilip Genel Sağlık Sigortası'na (GSS) geçilmişti. Bu sistemle sosyal güvencesi olmayan 12.5 milyon kişinin gelir testi yaptırması gerekiyordu. Ancak bunlardan 4 milyonu gelir testi yaptırmadı. Bu kişilerin her ay 245 lira prim ödemesi gerekiyordu. Fakat çoğunun haberdar olmadığı bu uygulama nedeniyle 4 milyon kişinin 8 milyar lira prim borcu birikti.

GELİR TESTİNE GİRECEK

Borcunu ödemeyen 4 milyon kişiye Torba Yasa ile kolaylık sağlanacak. Bunlardan 550 bin kadarı zaten gelir testine zamanında gitmediğinden her ay için 240 lira borçlu. Torba Yasa ile 240 lira borç yazılan kişiler gelir testine girecek. Geliri düşükse borçları kalmayacak. Diğer borçluların ana paraiarı taksitlendirilecek. Hükümetin ödeme güçlüğü nedeniyle borçların tamamını da silebileceği belirtiliyor.

Kaynak: Posta

"TAŞERON İŞÇİ KADRO ÇALIŞMALARI 17 ARALIK'TAN DOLAYI YETİŞMEDİ"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, binlerce kişinin beklediği taşeron işçilere ilişkin yasanın 17 Aralık ile başlayan sürecin ardından yasama alanının farklı alanlara kaymasından dolayı seçim sonrasına kaldığını söyledi. Bakan Çelik, şu an Başbakanlıkta olan yasanın meclisin tatile gireceği Haziran ayına kadar çıkmış olacağını ifade ederek, "Bu yasanın çıkması ile hem taşeronlar rahat edecek hem de bizim üzerimizden önemli bir yük kalkmış olacak" dedi.

Seçim bölgesi olan Şanlıurfa'da temaslarını sürdüren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 80 yerel televizyonun ortak yayınına katıldı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Çelik, binlerce insanı ilgilendiren taşeron yasasının yerel seçimler öncesi çıkmasının amaçlandığını ancak 17 Aralık operasyonu ile bunun gerçekleşmediğini kaydetti. 17 Aralık operasyonu sonrası taşeronlara ilişkin sürecin uzadığını anlatan Bakan Çelik, "Yeni yasa iletaşeronların durumu netleşiyor. Yani yasal hakları, kıdem tazminatları, örgütlenme hakları gibi her konunun yer aldığı tasarı şu anda Başbakanlık'ta. Hizmet alımı ve asıl işçi ayırımını getirerek aynı işyerinde iki farklı statüde çalışmayı önleyeceğiz. Ancak 17 Aralık'ta yaşananlar maalesef bu süreci uzattı. Yaşanan sürecin ardından meclis gündemine önemli yasalar geldi ve yasama faaliyeti bu alana kaydı. Bu nedenle taşeron işçilere ilişkin yasa seçim sonrasına kaldı. Meclis Haziran'da kapanıyor ve biz meclis kapanmadan bu yasayı çıkaracağız. Böylece hem taşeronlar rahatlayacak, hem de bizim üzerimizden yük kalkacak, çünkü bu konuda biz de çok yorulduk" diye konuştu.

TAŞERON İŞÇİLERİ BEKLEYEN BÜYÜK TEHLİKE!

Bazı şehirlerde belediyeler, taşeron işçilere sahip çıkma sinyaline rağmen ülke genelinde 30 Mart sonrası binlerce taşeron işçi işsiz kalacak. Sadece Bursa'da 72 kişi, seçim sonrası tazminatsız olarak işsizler kervanına katılacak. Büyükşehir Belediyeleri sınırlarının genişletilmesini içeren kanun kapsamında kapanacak olan İl Özel İdarelerinde bulunan taşeron işçiler, işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Halen Bursa'da 72, Mersin'de 153, Samsun'da 224, Konya'da 53, Istanbul'da yaklaşık 200 kişi olmak üzere 29 ildeki özel idare bünyesinde yüzlerce kişi, valilikler bünyesinde temizlik işçisi, güvenlik ve şoför olarak çalışıyor.

Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, Izmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya, Samsun, Istanbul ve Kocaeli illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği, 30 Mart 2014 mahalli idareler genel seçiminden geçerli olmak üzere kaldırılacak, yani bu il özel idareleri kapatılacak.

'KOCAM ÖLDÜRÜLDÜ, OKUYAN 2 ÇOCUĞUMLA KAPI ÖNÜNE KOYUYORLAR'

Bursa İl Özel İdaresi bünyesinde taşeron firma elamanı olarak çalışan M.Y. isimli kadın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan milletvekillerine kadar bir çok yetkiliye ulaşmalarına rağmen sorunun çözülmediğini öne sürdü.

Her yıl yapılan ihaleleri kazanan şirketlere kayıtlı olarak özel idare bünyesinde çalışan insanların seçim sonrası işsiz kalacağına dikkat çeken M.Y., eşinin öldürüldüğünü ve iki çocuğunun eğitimini zor şartlar altında sürdürdüğünü söyledi.

Kendisinin de epilepsi hastası olduğunu vurgulayan M.Y., Başbakan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Bülent Arınç'a gönderdiği dilekçede, "Şirket üzerinden temizlik, büro ve benzeri alanlarda çalışıyoruz. 6360 Sayılı Yasa ile özel idarelerin büyükşehir belediyelerine devri ve kapatılması gündeme gelmiş olup, bu yasa doğrultusunda yapılacak devirlerde şirket çalışanları hakkında herhangi bir hüküm bulunmadığından işimize son verilecek. Hepimizin bir aile geçindirdiği ve geçimimizi bütünüyle bu işe bağladığımız da dikkate alınarak devir sebebiyle işsiz bırakılıp, mağdur edilmememiz konusunda yardımcı olmanızı saygı ile arz ederim." ifadelerine yer verdi.

BAKAN ÇELİK: TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESI MECLİSE GELECEK

Öte yandan seçim bölgesi Bursa'da geçtiğimiz günlerde katıldığı televizyon programında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Taşeron işçilerle ilgili çalışmamız Nisan veya Mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek. Aslında Başbakanımız mitingde konuşacaktı, konuşma metninde vardı. Fakat Sayın Başbakan konuşmaları sırasında bazı aksaklıklar ve karmaşalar oldu, bayılanlar oldu ve konuşması sizde gördünüz sık sık kesildi. Vaktin de dar olmasından dolayı Sayın Başbakanımız konuşmasını kısım kısım kesti bazı bölümlerini. Fakat inşallah başka mitinglerinde dile getirecek. 4-C veya diğer kadrolar dillendiriliyor bunlar şimdilik yanlış. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelecek." demişti.

TERSİNE GÖÇ BAŞLIYOR

Yanlış ekonomi politikaları ile sanayileşmenin 8-10 şehre toplandığını, bu durumun batı ile doğu arasında uçurum oluşturduğunu anlatan Bakan Çelik, "Sanayileşmeyi 8-10 şehre toplayınca doğu illerinden buralara göç edildi. Fakat biz şimdi batıda olan her şeyi doğuya da yapmaya başladık. Buralarda istihdam ve yatırımı başlattık. Teşvikleri 8-10 şehir ile sınırlamayıp Türkiye'nin 81 iline yaydık. Deyim yerindeyse suyu tersine akıtma niyetindeyiz. Şu anda bakın Doğu ve Güneydoğu'ya geri dönüşler başladı. Bu bölgelerin değiştiği imajını oturtmamız lazım. Bunun için de öncelikle buradan göç etmiş insanların gelerek oluşan ortamı yerinde görmeleri lazım. Bu bölgelere yapılan yatırımları en çok buralarda göç eden insanlar takip ediyor. Bölgenin turizmini geliştirerek insanları bu bölgeye çekmemiz ve değişimi görmelerini sağlamamız gerekiyor. Bunu yaparsak geri dönüşler hızlanacak. Gelişmişlik düzeyini görenler bu bölgede yatırıma ve istihdama yönelecek" diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN 40-50 YILI HEBA OLDU

Bakan Çelik, Avrupa'nın 1950'li yıllarda sanayileşmesini tamamladığını Türkiye'nin ise bunu son dönemde yapabildiğini anlattı. Bakan Çelik, "Bakın Türkiye'nin 40-50 yılı kayıptır. AK Parti iktidarıyla Türkiye'nin son 10 yılında yapılanlar ile bu seviyeye gelindi. Rahmetli Erbakan'ın 1970'li yıllarda söylediği sanayileşmeyi o dönem yapılabilse belki de bugün 40-50 yılımız heba olmayacaktı. Bu bölgelere yapılan Et Balık Kurumu ve Çimento fabrikaları Erbakan'ın yatırım hamlesinin ürünüdür. Belki o dönem sanayileşme yapılabilse hem yıllarımız boşa gitmeyecek, hem de insanlar başka bölgelere, illere göç etmek zorunda kalmayacaktı. Yanlış politikaların ürettiği göç büyükşehirlerde de maalesef çarpık yapılmaya yol açtı, bu gerçeği de göz ardı etmemek gerek" dedi.

3 DÖNEMDE SON SÖZ BAŞBAKAN'IN

Bakan Çelik, siyasette 3 dönem kuralarının değişip değişmeyeceğine ilişkin kararın ne olacağını bilemediğini ve bu konuda Başbakan Erdoğan'ın son sözü söyleyeceğini ifade ederek şöyle konuştu: 

"Siyasette uzun yıllardır yer alıyorum. Artık kendime, aileme zaman ayırmak istiyorum. 3 dönemin sonunda dinlenmek arzusundayım. Tabi bu benim bireysel düşüncem. Şartlar neyi getirir onu bilemem. Alınacak her türlü karara uyarız. Tabi TBMM dışında olmak başlatılan projeleri takip etmemek anlamına gelmez. Kabinede yer almış, partinin yetkili kurulundan birisi olarak elbette yapılan projeleri ve verdiğimiz sözlerin sonuçlanmasını takip ederiz. Fakat bu konuda son sözü alınacak karar doğrultusunda Başbakan söyler ve bizde çıkacak karara uyarız."

İSTİKRAR BOZULMAMALI

30 Mart yerel seçimlerinin yaşanan olaylardan ötürü yerelden çıktığını ifade eden Faruk Çelik, "Seçimler artık çok önemli. Türkiye'nin istikrar ve istikbali önemli. Türkiye'nin istikrarının bozulmasının neye mal olacağını kestirmek çok zor. Türkiye, baktığınız zaman Özal dönemi haricinde hep koalisyonlarla yönetildi ve hep kaybetti. Dünya aya giderken bizim yıllarımız heba oldu. AK Parti iktidarı ile her alanda istikrar yakalandı. Onun için seçimlerde herkes sağduyulu davranıp istikrarın sürmesi için oy kullanmalıdır. Eğer memnun değilseniz sandıkta tavrınızı koyun ancak 12 yıldır var olan kazanımları artırmak ve istikrar için herkesin sağduyulu olmasını istiyoruz" diye konuştu. 

BAKAN ÇELİK: TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESI MECLİSE GELECEK

Öte yandan seçim bölgesi Bursa'da geçtiğimiz günlerde katıldığı televizyon programında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Taşeron işçilerle ilgili çalışmamız Nisan veya Mayıs ayında Türkiye Büyük Millet Meclisine gelecek. Aslında Başbakanımız mitingde konuşacaktı, konuşma metninde vardı. Fakat Sayın Başbakan konuşmaları sırasında bazı aksaklıklar ve karmaşalar oldu, bayılanlar oldu ve konuşması sizde gördünüz sık sık kesildi. Vaktin de dar olmasından dolayı Sayın Başbakanımız konuşmasını kısım kısım kesti bazı bölümlerini. Fakat inşallah başka mitinglerinde dile getirecek. 4-C veya diğer kadrolar dillendiriliyor bunlar şimdilik yanlış. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelecek." demişti.

Bu konu pazar günü bile tartışılıyorsa milyonlarca insan bunu bekliyorsa artık bişeyler yapılmalı taşeron işçiler merakla Mart ayında açıklanacak torba yasada taşeronlara haklar var mı kadro var mı en çok merak edilen konu Faruk Çelik'in son açıklaması :  Türkiye'nin çeşitli illerinden Ankara'ya gelen yüzlerce TÜRK-İş ve bağlı sendika üyeleri Gar önünde bir araya geldi. 'Yargı kararı uygulansın, adalet yerini bulsun', 'İşçilere kadro istiyoruz', 'Taşeron işçiliğe hayır, kadromuzu almaya geldik', 'Alo Fatih çekme fırça yersin' döviz ve pankartları taşıdı. Hükümet aleyhine sloganlar atıldı. Kortej oluşturan grup üyeleri buradan Sıhhiye Meydanı'na yürüdü. Eyleme BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile CHP'li bazı milletvekilleri destek verdi.
Alanda toplananlar adına yapılan konuşmalarda, taşeron uygulamaları, 4/B, 4/C gibi istisnai istihdam türlerinin yaygınlaşması, asgari ücret, düşük ücret politikası, kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesi ve özelleştirme gibi konular eleştirildi. Taşeronlaşmayla ilgili yargı kararlarının uygulanması, taşeron işçilerin kadroya alınması ile kıdem tazminatı ve kiralık işçiliğin gündemden çıkarılması istendi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: "Taşeron İşçilerin Durumlarını Düzelteceğiz" Müjdesi Verdi!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron işçilerinin düzenlediği mitinge katıldı. Seslendiği taşeron işçilere, haklarında iyileştirme için çalışma yaptıklarını anlatan Bakan Çelik, "İki işçi bir işyerinde farklı statüde artık çalışmayacak, bunu ortadan kaldıracağız" dedi.

Seçim bölgesinde yerel seçimler öncesi çalışmalarını sürdüren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ahmet Bahçıvan İş Merkezi'nde taşeron işçilerinin düzenlendiği mitinge katıldı. Kadro talep eden taşeron işçilere konuşan Bakan Çelik, taşeronların haklarının iyileştirilmesi için çalıştıklarını söyledi. Bakan Çelik, taşeron işçilerin durumuyla ilgili 9 Mart'ta kente gelecek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da detaylı bilgiler vereceğini belirterek şöyle konuştu: 

"Aynı işyerinde alt işveren ile asıl işveren artık çalıştırılmayacaktır. Taşeron işçilerinin çalıştırıldığı karayollarındaki sorun yargıya intikal etti. İki işçi bir işyerinde farklı statüde artık çalışmayacak, bunu ortadan kaldırıyoruz. Bakanlar Kurulu'nda da söyledim. 'Taşeron uygulaması artık çile uygulamasına dönmüştür' dedim. Başbakan'ın talimatıyla bu çalışmayı tamamladık. İşçilere yıllık izin verilecek. Alt işveren işçileri de, diğer işçiler gibi sendikal haklarını aynen kullanılacaklar. Kıdem tazminatı için mahkemeye değil, kıdem tazminatı direk hesaplarınıza yatırılacak. Hizmet dışında fazla mesai çalışması kabul edilemez. Emeği istismar eden özel sektör ve kamu kuruluşlarına, Çalışma Bakanı olarak söylüyorum. Elimiz yakanızda bunu bilmenizi istiyorum. Başbakan Erdoğan 9 Mart'ta Şanlıurfa'da miting yapacak. O mitingde taşeron işçiler hakkında önemli mesajlar vermesini istiyorum. O mesajı inşallah Başbakan, kendi ağzından sizlere burada verecektir." 

Yapılan konuşmaların ardından taşeron işçileri, ellerindeki kadro taleplerini içeren dövizlerle birlikte davul- zurna eşliğinde halay çekerek mitingi sonlandırdı.

TAŞERON İŞÇİLER MUHTAR MAAŞLARINA YAPILAN %100 ZAMMA İSYAN ETTİLER!

Türkiye'de her yıl emekli maaşına bağlananların sayıları hızla yükseliyor. Aylık ortalama 35 bin kişi emekli maaşına bağlanıyor. Hükümetin seçimlere bir ay kala 435 TL olan muhtar aylığını 870 TL'ye yükseltilmesi emeklilerin tepkisini çekti. Ülkede en çok emekli aylığı 5 milyon 879 bin 97 kişi ile SSK'dan ödenirken, 2 milyon 424 bin 559 esnaf Bağ-Kur çatısından emekli aylığı alıyor. 1 milyon 364 bin 750 memur emeklisi de Emekli Sandığı'ndan maaşını çekiyor. Yozgat'ta 10 yıl önce emekli olduğunu söyleyen Sıtkı T, hükümetin seçimlere bir ay kala muhtar aylığında yüzde 100 zam yaparak 871 TL'ye yükseltmesini ve kendilerinin görmezden gelinmesinin son derece yanlış olduğunu söyledi.

"ADALET BUNUN NERESİNDE?"

Muhtar aylığına yapılan zamma karşı olmadıklarını söyleyen Sıtkı T. "AK Parti hükümeti seçim yaklaşıyor belki oy kaygısından dolayı böyle bir iş yaptı, 53 bin muhtarı dikkate alıyorda 10 milyon emekliyi neden dikkate almıyor. Biz yapılan zamma karşı değiliz. Fakat aynı hassasiyet neden bizlere ve bugün 830 liraya çalışan asgari ücretliye, taşeron işçilere yapılmadı. Adalet bunun neresinde? Bizler üç kuraşa evimizi geçindirmeye çalışırken devletin biz emekli insanları göz ardı etmelerini kınıyoruz. Başbakan mitinglerde yaptığı konuşmalarda işçiden emekliden bahsediyor. Nasıl geçindiğimizden haber var mı? Ay başını zor getiriyoruz. Onu da sağa sola borçlu kapatıyoruz." dedi.

"BİZE YÜZDE 50 ZAM YAPILSIN"

Bir başka emekli Haydar K. da şöyle dedi: "Bizler 30 yılımızı devletimize hizmet ederek tamamladık. Her defasında emekli hayal kırıklığı yaşıyor. Aldığım maaş bin TL. Bu paranın yarısı zaten aldığım krediye kesiliyor. Elektirk, doğalgaz, çay şeker bunları geçiyorum okuyan çocuğuma gönderecek haçlık bulamıyorum. Devlet yöneticilerimize verelim bu parayı bir ay geçinsinler alınlarından öpeceğim. Bize kaşıkla kendilerine kepçeyle veriyorlar. Biz emekliler gerçekten zor şartlarda hayatımızı devam etiriyoruz. Devletimizden beklediğimiz maaşlarımızın ülke geçim standartlarında olmasıdır. Karşı değilim ama nasıl ki muhtar aylığına yüzde 100 zam yapıyorsan bizede yüzde 50 zam yap. Ayrıca muhtar aylığına bu kadar zam yapılması beraberinde kavgayı küslüğü kırgınlığıda getirecektir. Çünkü bu sefer herkes muhtar olmak isyteyecek ve Allah korusun cinayetlere varan olaylar yaşanacak." diye konuştu.

TAŞERON İŞÇİ DE ZAM İSTİYOR

Yozgat Kamu Taşeron Çalışanları Derneği Başkanı Kazım Erdoğan ise muhtar aylığına yapılan yüzde yüz zammın kendileri içinde yapılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Kamuda çalışan yaklaşık 2 milyonun üzerinde taşeron işçi var. Bu özel şerketler, holdinglerde çalışanlarla yaklaşık 10 milyona tekabül etmektedir. Devletimiz bunca insanımızın bekletintisini hep boşa çıkarmıştır. Çünkü kamuda çalışan bir memurun yaptığı işin daha fazlasını taşeron bir işçimiz yapmaktadır. Ama taşeron işçimiz 840 alırken işçi yada memur 2 bin 500 TL maaş almaktadır. Adalet bunun neresinde. Şimdi görüyoruz. Biz taşeronçalışanları maaşlarımızda özlük haklarımızda iyileştirme beklerken hükümet muhtar aylığına yüzde yüz zam yaptı. 53 bin muhtarı, yada adayını memnun etmek için böyle bir adım atıyorsun öbür taraftan 2 milyon kamuda çalışan taşeron işçiyi yok sayıyorsun." şeklinde konuştu.

TAŞERON İŞÇİLERE KÖLE MUAMELESİ

Hizmet alım yöntemi ile taşeron işçilerin yoğun şekilde istihdam edilmesinin, çeşitli problemleri de beraberinde getirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Taşeronfirmalar, daha çok kar elde edebilmek için örneğin 10 işçi ile yapılması gereken işi 7 işçi ile yapıyor. Işçiler 8 saatten fazla çalıştırılıyor. Kimi zaman haftalık izin kullandırılmıyor. Mesai ücreti ödenmiyor. Yer yer maaşları düzenli verilmiyor. Devletten alacağını hemen alan firma, işçiye ödeme yapmaya gelince sürekli geciktirme taktiği uygulayarak parayı nemalandırıyor. Tazminata hak kazanmasın diye 11 aylık olan işçi, işten çıkmış gibi gösterilip bir iki gün sonra tekrar işe alınmış gibi gösteriliyor. Bu yöntemle 10 yıl boyunca aynı taşeron firmada çalışan işçinin bile tek kuruş kıdem tazminatı birikmiyor. Devlet yapacaksataşeron firmaları devreden çıkarsın direk kadroya alarak biz taşeron işçilerini bu zulümlerden kurtasın. Muhtara yüzde 100 zam yapmakla belki bir tarafı sevindiriyor ama diğer taraftan çoğunluğu üzüyorsun." ifadelerini kullandı.

TAŞERON İŞÇİLERE TAZMİNAT MÜJDESİ!

Sosyal Güvenlik Danışmanı Mutlu Hergünöz, kamuda ve özel sektörde çalışan özellikle taşeron işçilerin torba yasa ile ilgili uzun bir süredir bekleyiş içinde olduklarını belirterek, torba yasa ile birlikte taşeron işçilerin keyfi işten çıkarılmasının önüne geçileceğini ve yasa ile birlikte taşeron işçilerin sosyal haklarında da iyileştirme durumu olacağını söyledi.

Hergünöz, "Kamuda ve özel sektörde çalışan özellikle taşeron işçilerin gözü kulağı Ankara'ya çevrildi. Bilindiği süredir basını ve sosyal medyayı sürekli meşgul eden torba yasa halen beklenmekte. Torba yasası çok geniş kapsamlı bir şekildedir. Ancak seçim öncesinde çıkaracaklarını söyleseler de torba yasayı halen bekletmekteler. Büyük bir ihtimalle 30 Mart seçimlerden sonra çıkma şansı da var. Meclise getirilebilir. Özellikle taşeron işçilerinden bahsetmek istiyorum. Taşeron işçilerin keyfi işten çıkarılmasının da önüne geçiliyor. Sosyal hakları da iyileştirme durumu var. Çünkü kıdem tazminatının da yolu açılacak. Bununla ilgili köklü bir değişim yapacak hükümet. Burada bir yıllık sözleşme üç yıla uzatılacak. Üç yıla uzatıldığında da taşeron işçi olarak çalışan arkadaşlarımızın kıdem tazminatı alma şansları da ortaya çıkacak" dedi.

Tasarıya göre taşeron işçilerin yıllık izinler, ödenmeyen ücretlerinin de güvence altına alınacağını belirten Hergünöz, "Tasarıya göre de taşeron işçilerin yıllık izinleri, ödenmeyen ücretleri de güvence altına alınacak. Böyle her yıl girdi çıktı olduğundan tazminat kaybettikleri için mağduriyetleri de ortadan kalkacak. Bu taşeron işçilerinle üç yıllık anlaşma yapılacak. İhalelerde üç yıla çıkacağı için, işçilerle yapılacak sözleşmelerde üç yıla çıkacak bu büyük bir avantaj. Sistem gereği Türkiye de 1 milyon işçi çalışıyor. Bir milyon taşeron işçiden 600 bini kamu sektöründe hizmet vermekte. 400 Bin'de özel sektörde. 600 Bin çok ciddi bir rakam kamu sektöründe olması vesilesiyle. Böyle bir yasa çıkarsa işçiler için sosyal hak ve avantaj sağlayacak" diye konuştu.

Taşeron İşçilerin Kadro Sorunları TBMM'de Görüşüldü!

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi'nin konuşması sırasında gösterdiği "Gazi Meclis'te hırsızlara yer yok" yazısını Meclis TV'nin yayınlamamak için elinden geleni yaptığını söyledi. BDP, Danışma Kurulu'nda oybirliği sağlanamadığı için taşeron işçilerin sorunlarına dair araştırma önergesinin bugün görüşülmesini, grup önerisi olarak TBMM Genel Kurulu gündemine getirdi. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, taşeron işçilerin dağ gibi sorunları bulunduğunu, haftalık izinlerinin olmadığını, ücretlerinin düzenli ödenmediğini, 8 saatin üzerinde çalıştığını söyledi. Baluken, bunun modern kölelik olduğunu ifade etti.

CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, öneri lehinde yaptığı konuşmada, daha önce kamuda 20 bin olan taşeron işçi sayısının, AK Parti iktidarı döneminde 600-700 bine kadar ulaştığını, sefalet ücretiyle devam edildiğini savundu.

Daha sonra CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, söz alarak, Meclis TV'nin, Çelebi'nin konuşması sırasında kürsüden


Anahtar Kelimeler: 0
  • Perşembe 0.1 ° / -10.1 ° false
  • Cuma 4.4 ° / -5.3 ° false
  • Cumartesi 5.7 ° / -3.2 ° false