AK Parti kurulurken Tayyip Bey bana milletvekillliği teklif ettti. Fakat
amcamla aralarındaki kopukluk beni düşündürdü."Acaba amcama ihanet mi
ederim?Üzülür mü?" dedim.
O zaman herkes milletvekili olmak için etrafında koştururken "Sizin bürokrata ihtiyacınız var" diyerek teklifini geri çevirdim.
Ama Milli Görüş ile de aranıza mesafe koydunuz.
"Mesafe koydum" diyemiyorum çünkü AK Parti hala Milli Görüş çizgisinde. O
gelenekten gelen insanlar öyle kolay kolay o gömleği çıkaramazlar.Milli
Görüş ülkenin selameti için yapılan şeylerdir.Kucaklayıcıdır, herkesi
kabullenir.
Madem öyle, neden Saadet Partisi'ne katılmadınız?
Her işi kendi bileğimle yapmak istedim.Hep Erbakan olarak lanse
ediliyorum ama ben Müsteşar Sabri Bey'im. Fatih Erbakan'a da " Tek
başına siyaset yap" dedim.Orada olsam iki tane Erbakan olacaktı, o
yüzden hep kaçtım.
2007 yılında AK Parti'den aday adayı olmuşsunuz.
Hayır, o yanlış bilgi. Genel başkanla anlaşmadıktan sonra doğru olmazdı,
istifa etmedim.Ancak 2009 Yerel Seçimleri'nde İzmir Büyükşehir
Belediyeb Başkanlığı adaylığım söz konusu oldu fakat son anda mevcut
başkanla devam etmek istediklerini söylediler. Bürokraside devam ettim.
AK Parti'ye kırıldınız mı?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni yüzde 100 kazanırdım.Çünkü İzmir aslında
sosyal demokrat değil demokrattır.Adnan Menderes'in kalesidir.Sol
görüşlü bir partide solcu birini aday göstermek bir şey ifade etmez.Öyle
birini koyacaksınız ki hem sağdam hem soldan oy alacak.
