Tarih: 11.05.2014 11:48

Yayman: Feyzioğlu muhalefet partisi lideri mi

Facebook Twitter Linked-in

Hüseyin Yayman Vatan'daki köşesinde dün Başbakan Erdoğan'ın Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na yaptığı çıkışı yazdı. Metin Feyzioğlu'nunkonuşmasının yanlışlarını sıralayan Yayman, 10 maddede Barolar Birliği Başkanın hezeyanlarını yazdı.

İşte Hüseyin Yayman'ın o köşe yazısı:

Metin Feyzioğlu'nun Danıştay'da yaptığı konuşmayaBaşbakanın gösterdiği tepki gündeme damgasını vurdu. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde görülmeyecek bir olay yaşandı. İnsanlar eleştirilerini tabiki dile getirecekler. Hele hukuçuların kritikleri çok daha önemlidir. İktidarlar için yol gösterici olur. Ancak konuşma iktidardan rol çalmaya döner ve politik bir özne gibi olursa bu davranış doğru olur mu?

DÜNYADA BİR ÖRNEĞİ VAR MI?

Allah aşkına azıcık geriye yaslanın ve elinizi kalbinizin üzerine koyup biran düşünün. Almanya'da, ABD'de, Fransa'da, İspanya'da böyle bir olay duydunuz mu, gördünüz mü? Barolar Birliğinin veya herhangi bir mahkeme başkanının Merkel'i veya Obama'yı, ya da Hollande'ı azarladığını veya ayar verdiğini gördünüz mü? Lütfen siz karar verin Türkiye bu yaşananları hak ediyor mu?

KOMÜNİSTLER GÖTÜRÜLÜRKEN İTİRAZ ETMEYENLER...

Alman edip Martin Niemöller ne demişti; 'Önce komünistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü komünist değildim. Sonra sosyalistleri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sosyalistdeğildim. Sonra sendikacıları götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım çünkü Yahudi değildim. Sonra beni götürmeye geldiler, benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.' Türkiye'de aynı durum yaşanıyor.

Pekçok kanaat önderi, bilimadamı, Baro, STK ülkede yaşanan hak ihlalleri karşısında sustular. Başbakan Menderes idam edilirken, Deniz Gezmiş, Mustafa Pehlivanoğlu dar ağacına yollanırken seslerini yükseltmediler. Maraş'da, Sivas'ta Aleviler yakılırken veya kesilirken tepki göstermediler. Üç milyon Kürt evlerinden gönderilirken seslerini çıkarmadılar.

ERDOĞAN ELEŞTİRİLERİNİN AMACI NE?

Hepsinden öte darbeler karşısında sustular veya destek verdiler. Şimdi aynı isimlerdemokrat-özgürlükçü maskesi altında Erdoğan'a demokrasi dersi vermeye çalışıyorlar. Ancak hikayede olduğu gibi artık çok geç. Eleştirilerinin sahiciliği yok. Geçmişte yaşanan hukuk ihlallerine tepki göstermiş olsaydılar şimdi sözlerinin anlamı olacaktı.

Eleştirilerin ana fikrini salt bir hukuk ve demokrasi savunuculuğu değil, Erdoğan karşıtlığı oluşturuyor. Onun için de sahici ve inandırıcı olamıyor.

YERLİ ONE MINUTE YA DA FEYZİOĞLU'NUN KONUŞMASI NEDEN YANLIŞTI?

Bu yaşananlardan sonra Feyzioğlu'nun konuşmasının içeriğinin önemi kalmadı. Çünkü Feyzioğlu, Mecelledeki 'usul, esastan önce gelir' sözünü unutup, usul hatası yaptı. Pekikonuşmada sorun nerdeydi?

1. Rutin bir protokol konuşmasında kendisinin de belirttiği gibi uzun bir konuşma yaptı.

2. Kendisi seçilmiş biri olarak siyasetçilere üsttenci ve hiyerarşik bir dille ayar vermeyeçalıştı.

3. Hukuku ilgilendirmeyen konularda (Van konteyner kent, Dış politika stratejisi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylara başarılar dilemek, 76 milyonun Cumhurbaşkanı olma temennisi vs vs) cevval bir politikacı gibi nutuk irad etti.

4. Hukukçu kimliğiyle ve Barolar Başkanı gibi değil, muhalefet partisi lideri edasıyla konuştu.

5. Konuşması hükümete yönelik olsa da son tahlilde karşısında devlet erkanı vardı.

6. Haşim Kılıç'ın olayı tazeyken böyle bir konuşma Erdoğan'da 'yeni bir one minute' efekti yarattı.

7. Feyzioğlu son dönemde Başbakan'la sık görüştü. Bu eleştirileri Dolmabahçe'de de söyledi mi?

8. Feyzioğlu başbaşa görüşmede farklı, kamusal alanda farklı konuştuğu için mi Erdoğan bu tepkiyi gösterdi?

9. Feyzioğlu yalın prensibi daha ihlal etti ve Erdoğan'ın yüzüne söyleyemediği tenkidlerikamusal alanda Danıştay'ın arkasına saklanarak söyledi.

10. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile Metin Feyzioğlu'nun konuşması 'içerik/usul/sure/üslup' bakımından karşılatırıldığında olayın mahiyeti daha iyi anlaşılacaktır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
4745585657